Şengül: Mesele basit bir çevre protestosu değil

AK Parti İzmir Milletvekili Aydın Şengül, son zamanlarda Türkiye’de yaşanan olayların perde arkasındaki ekonomik ve siyasi nedenlerinin çok iyi okunması gerektiğine dikkat çekti.

Ege Postası
06.06.2013 - 09:17

İZMİR - Şengül, olup bitenlerin taksim gezi parkı meselesi olmadığını, yaşananların iki önemli sebebi olduğunu ifade ederek, “İlk olarak Hükümetin çözüm ve barış sürecini başlatması, 30 yıldır devam eden dolaylı olarak ülkemize 1 trilyon dolara mal olan terör sorununun bitirilmesi çalışmaları, diğer yönden ülkenin bölünmesinin önlenmesi, kardeşlerin barışması. İkincisi; Geçen hafta Merkez Bankası çok önemli bir karar aldı. Bankaların kredi mevduat hesaplarını (KHM) faizine ciddi miktarda sınırlama getirdi. Haksız ve faiz olan aylık yüzde 5’de uygulanan faiz miktarı 2,2 olarak belirlendi. Bu uygulama cumhuriyet tarihi içinde faiz lobisine vurulmuş en önemli darbedir. Bu uygulama faizleri hızla aşağıya çekecek ve finans oligarşisinin faiz hortumunu bitirecektir. Bu iki önemli adım içeride ve dışarıdaki Türkiye’nin istikrarını istemeyen gurupları rahatsız etmiştir” diye konuştu.
Şengül ayrıca, bu tür grupların AK Parti’yi kendi içinde iki başlılık yaratıp, parçalayarak yok etme çabası içinde olduğunu belirterek, “Bunu ancak hayallerinde görürler ve avuçlarını yalarlar” dedi.

Şengül şu ifadelerde bulundu;

“Taksim gezi parkında ağaçların sökülmesi bahane edilerek başlatılan ve ülke geneline yayılarak halen devam eden olayların sebep ve sonuç ilişkilerini incelersek meselenin basit bir çevre protestosu olmadığı anlarız.
Bütün bu olayların arka planında ne gibi siyasi ve ekonomik nedenler var görmek, anlamak ve bilmek gerekiyor. Bu yüzden tarihsel arka planı çok iyi kavramamız gerek! Bugün başbakanımız ve genel başkanımıza yapılmak istenenler, oynanan oyunlar daha öncede sahneye konmuştur.
Batı teknolojisi karşısında gerileyen Osmanlı İmparatorluğu’nu ekonomik ve siyasi açıdan kalkındırmak isteyen Sultan Abdülaziz’de öldürülmüş, o dönem bugün faaliyette olan aynı mihraklar bu toprakların kalkınmasını ve gelişmesini önlemişlerdir.

Yine Sultan Abdülaziz’i öldüren darbeci zihniyeti yargılamak isteyen 2. Abdülhamid’de benzer bir darbeye maruz kalmıştır. Zira Abdülhamid Han; Filistin topraklarını orada kurulması planlanan bir Yahudi Devleti için vermemiş, Osmanlı’yı iktisadi noktada kalkındırmıştır. O dönemde Balkanlarda ve Anadolu’da benzer ayaklanmalar çıkarılmış ve Abdülhamid Han 31 Mart vakasıyla tahttan indirilmiştir.1950 yıllarına kadar sadece basma ve ayakkabı üretilmesine müsaade edilen ülkemiz merhum Adnan Menderes’in seçilerek başa gelmesi ile başlayan demokratik ve ekonomik atılımlar yine bazı kesimleri rahatsız eder irtica yaygaraları çıkarılır, talebeler kıyma makinelerine atılıyor denilerek merhum Menderes diktatör ilan edilip darbe yapılır.Yine daha sonra ülkenin ekonomik ve siyasi acıdan gelişmesinden rahatsız olan çevreler rahmetli Özal’a suikast düzenler ancak başarılı olamazlar, daha sonra rahmetli Özal şüpheli bir şekilde vefat etmiştir.2002 yılında iktidara gelen partimiz de 10 yılda cumhuriyet tarihinde görülmemiş demokratik ve ekonomik atılımlar gerçekleştirmiştir. Şimdi Türkiye de 3 gündür olup biten taksim gezi parkında başlayan olaylara baktığımız zaman Türkiye de ne oldu ki bu olaylar başladı ve ülke geneline yayıldı.Gelinen noktada Taksim’deki eylemciler ve bu eylem destek verenler iktidardan doğal olarak kendilerini anlamalarını istiyorlar. Ancak hep tek taraflı empati beklentisi içerisindeler. Şimdi ben soruyorum; acaba bize muhalefet edenler tam anlamıyla ne istediklerini biliyorlar m? Kendilerini devamlı anlamamızı bekleyenler acaba yadırgadıkları yüzde 50’nin hassasiyetlerini gözetiyorlar m? Biz iktidarda değilken de onları anlamaya çalıştık. İktidardayken de anlamaya çalışıyoruz, ve kimsenin şüphesi olmasın ki bu çabamıza devam edeceğiz.”