'Oktay Konyar yaşıyor m? Yaşamıyor mu'
İzmirli duayen bir siyasetçimizin, “Bir çuval bıyığı ile Rus Çarı Deli Petro’ya benziyor.” Dediği, kendine has köşeli köylü kasketiyle ünlü Bergamalı çevreci aktivist Oktay Konyar’ın yaşayıp yaşamadığı yine tartışma konusu oldu.
Ovacık’ta Eurogold firmasının siyanürlü altın madeni çıkarmasına karşı çıkan Bergamalı köylülerinin sözcüsü ”Asterix” lakaplı pos bıyıklı aktivist Oktay Konyar’ın, Av. Rıfat Özer’in bir telefonu üstüne yine yaşadığı ortaya çıktı.
İzmir’de SHP’nin son İl Başkanı Hilmi Değirmenci’nin facebook’daki bir yazısına yorum yapan bir kişi, Oktay Konyar’dan söz ederken “Rahmetli” diye bir söz edince, yorumu okuyan Rıfat Özer’in kafası karışır; hemen, kırk yıllık dostu Oktay Konyar’ı cep telefonundan arar. Sesini duyunca, “ Şükürler olsun, yaşıyormuş.” diyerek sevinir.
Karşılıklı kısa bir hoş-beşten sonra Oktay Konyar, “ Karşıyaka’da eski arkadaşlar nası? İyiler m? Ölen falan var m? Diye sorunca Rıfat Özer, “Oktaycığım, sen şimdi başkasını bırak… Hilmi Değirmenci’nin facebook’unda okudum…Sen ölmüşsün yav!... Yoksa öbür dünyadan mı konuşuyorsun'”
“Sayın Rıfat Özer, ben şu anda Dikili sahilinde küçük bir meyhanenin bahçesindeyim. Keyfim biraz çakır… Yıldızların altında, Nilüfer’in “İspanyol Meyhanesini” adlı şarkısını dinliyorum… telefonunu kulağını iyice yanaştır; şarkıyı sana da dinleteyim…”
Zamanın bir yerinde Ovacık’taki altın madenini protesto etmek için Bergamalı köylüleri Ankara’ya götürerek, don-gömlek ve ayaklarına teneke bağlayarak Ankara caddelerinde dolaştırdığı için çarptırıldığı 18 aylık hapis cezasını çekmek için girdiği mahpushaneden, “Ben kuşların, böceklerin, sardunyaların savunucusuydum. Şimdi cennette onların arasındayım.”diye mezar taşına yazı yazılması için ailesine vasiyet gönderen Oktay Konyar’ı yıllardır çok iyi tanımama karşın, kendisini her gördüğümde heyecanlanır, yeşil ve temiz bir dünya için umutlanırım hep.
Sözün özü:
Günümüzde insanların en büyük endişesi ve korkusu, razı olduğu yaşam biçimi kaybetmektir. Oysa, Oktay Konyar gibi insanlar için bu endişe ve korkulara karşı çıkmak, direnmek, mücadele etmek toplumsal bir ayin gibi kutsaldır.
Ovacık’ta Eurogold firmasının siyanürlü altın madeni çıkarmasına karşı çıkan Bergamalı köylülerinin sözcüsü ”Asterix” lakaplı pos bıyıklı aktivist Oktay Konyar’ın, Av. Rıfat Özer’in bir telefonu üstüne yine yaşadığı ortaya çıktı.
İzmir’de SHP’nin son İl Başkanı Hilmi Değirmenci’nin facebook’daki bir yazısına yorum yapan bir kişi, Oktay Konyar’dan söz ederken “Rahmetli” diye bir söz edince, yorumu okuyan Rıfat Özer’in kafası karışır; hemen, kırk yıllık dostu Oktay Konyar’ı cep telefonundan arar. Sesini duyunca, “ Şükürler olsun, yaşıyormuş.” diyerek sevinir.
Karşılıklı kısa bir hoş-beşten sonra Oktay Konyar, “ Karşıyaka’da eski arkadaşlar nası? İyiler m? Ölen falan var m? Diye sorunca Rıfat Özer, “Oktaycığım, sen şimdi başkasını bırak… Hilmi Değirmenci’nin facebook’unda okudum…Sen ölmüşsün yav!... Yoksa öbür dünyadan mı konuşuyorsun'”
“Sayın Rıfat Özer, ben şu anda Dikili sahilinde küçük bir meyhanenin bahçesindeyim. Keyfim biraz çakır… Yıldızların altında, Nilüfer’in “İspanyol Meyhanesini” adlı şarkısını dinliyorum… telefonunu kulağını iyice yanaştır; şarkıyı sana da dinleteyim…”
Zamanın bir yerinde Ovacık’taki altın madenini protesto etmek için Bergamalı köylüleri Ankara’ya götürerek, don-gömlek ve ayaklarına teneke bağlayarak Ankara caddelerinde dolaştırdığı için çarptırıldığı 18 aylık hapis cezasını çekmek için girdiği mahpushaneden, “Ben kuşların, böceklerin, sardunyaların savunucusuydum. Şimdi cennette onların arasındayım.”diye mezar taşına yazı yazılması için ailesine vasiyet gönderen Oktay Konyar’ı yıllardır çok iyi tanımama karşın, kendisini her gördüğümde heyecanlanır, yeşil ve temiz bir dünya için umutlanırım hep.
Sözün özü:
Günümüzde insanların en büyük endişesi ve korkusu, razı olduğu yaşam biçimi kaybetmektir. Oysa, Oktay Konyar gibi insanlar için bu endişe ve korkulara karşı çıkmak, direnmek, mücadele etmek toplumsal bir ayin gibi kutsaldır.