İzmir'in 'Adalet' mesaisi

CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun MİT TIR'ları davasında

"Devletin gizli kalması gereken belgelerini yayımladığı" gerekçesiyle 25 yıl hapse mahkûm edilmesinin ardından, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara Güvenpark’tan İstanbul Maltepe’ye uzanan "Adalet Yürüyüşü"nü gerçekleştirdi.

Kılıçdaroğlu, Güvenpark'ta yaptığı basın açıklamasının ardından yürüyüşe başlamıştı. Türkiye tarihinin en önemli hamlelerinden birini yapan CHP liderine, CHP’nin kalesi olan görülen İzmir’den beklenen destek gelmemişti.

Ve o dönem Adalet Yürüyüşü’nün yapılacağı gün CHP İzmir İl Örgütü, Güvenpark’ta CHP liderinin yanında olmak yerine İzmir Büyükşehir Belediye binası önünde basın açıklamasıyla yetinmişti...

Ardından CHP liderinin yaptığı yürüyüşe katılmak yerine İzmir’den İstanbul’a alternatif yürüyüş organizasyonu düzenlenmişti. Örgüt içinden gelen tepkiler üzerine alternatif Adalet Yürüyüşü’ne son verilmişti.

Tepkiler üzerine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaptığı yürüyüşe destek verilmişti.

İzmir örgütünün yaptığı alternatif yürüyüş için CHP Genel Merkezinde iki farklı görüş hakim olmuş ve ardından CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl tarafından verilen talimatla iptal edilmişti. Ve bu kararla CHP İzmir’de tartışmalar son bulmuştu.

Adalet Yürüyüşü’nde tabiri caizse CHP İzmir Örgütü sınıfta kalmıştı…

İl Başkanı Asuman Ali Güven ve yönetimine, başta genel merkez ve il örgütü içinden ciddi eleştiriler gelmişti.

İl örgütünün bu tavrından dolayı CHP Genel Merkezi işi sıkı tutarak İzmir’in de Çanakkale’deki, Adalet Kurultayı organizasyonuna katkı koyması sağlandı. Özellikle örgütün dinamosu olan belediyeleri işin içine çekti.

Genel Merkez, Adalet Yürüşü’nde İzmir örgütüyle yaşanan sorunları yeniden yaşamamak için devreye girdi.

Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun bütün belediye başkalarını bizzat arayarak Adalet Kurultayı’nda görev almalarını sağladı. Bunanla birlikte ilçe başkanları da örgütü organize etti. Ve İzmir adına ortaya deyim yerindeyse Çanakkale Destanı çıktı.

Adalet Kurultayı’na İzmir örgütünün damgasını vurduğunu düşünüyorum. Hem organizasyona hem de alana katılımda ciddi destek verdi.

Adalet Kurultayı’nın ilk iki gününde özellikle ilçe başkanları ve belediye başkanları alanda çok aktif göründüler.  Yani anlayacağınız delege seçimlerinin başlayacağı şu günlerde siyasetçiler aklını burada bırakmamışlardı. Kurultaya konsantre olmuşlardı.

Bunun CHP açısından önemli bir adım olduğunu düşünüyorum.

Belediye başkanları ve ilçe başkanlarının olayı sahiplenmesi CHP’nin kalesi olan İzmir örgütü için çok önemli…

İzmir örgütü elini taşın altına koymuş durumda…  

Özellikle İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun tavrı bence bu olayda belirleyici oldu.

Çanakkale’deki Adalet Kurultayı’nda bu daha net ortaya çıktı…

Neden mi'

Şöyle ki;  CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun başlattığı Adalet Yürüyüşü’ne ilk gün katılmak yerine İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin önünde basın açıklaması yapılmasından sonra Aziz Kocaoğlu eleştirileri oklarının hedefine girmişti. Basın açıklamasından sonra İzmir örgütü alternatif yürüyüş düzenlemeye kadar gitmişti. Bu yapılan organizasyonda ihalenin faturası Kocaoğlu’na kesilmişti.

Aradan geçen zaman içinde yine CHP Genel Merkezi tarafından Çanakkale’de düzenlenen Adalet Kurultayı’nda ön saflarda ve neredeyse bütün fotoğraf karelerinde yer alan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun varlığı, kurultay alanında İzmir’in ağırlığını da hissettirdi.

Belediye başkanları ve ilçe başkanlarının büyük bölümü hala alanda çalışmalara katılıyor. Yani anlatmak istediğim şu;  Bu etkinlikte belediye ve ilçe başkanları genel merkezle, büyükşehir arasına sıkışmadan kurultaya çok net destek verdiler.

Bu da CHP’nin kalesi İzmir’in gerçek organizasyon gücünü ortaya koymuş oldu.  

NOT: Bu konuda tek eleştiri konusu Bornova Belediye Başkanı Olgun Atila’nın Adalet Kurultayı alanından ayrılıp Göztepe maçına gelmesi oldu. Bu konuda Başkan Atila’ya örgüt içinden ciddi eleştiriler olduğunu ifade etmem gerekiyor.