ZİKO'nun ardından… 'İnsanlığın bittiği yerdeyim'
İki tip siyasetçi vardır, “biri küpü dolduran, diğer ise gönlünü dolduran…”
Dün CHP’de çok uzun yıllar siyaset yapmış ve partide emeği olan sevgili Zikri Dursun’un cenazesine gittim…
Orada ‘gönlünü dolduran’ bir siyasetçiyi gördüm…
İl Başkanlığında ve camide yapılan törenlerde gözyaşları sel oldu.
Belediye başkanları, il yöneticileri, ilçe başkanları ve örgütün içinde yıllarca emek vermiş koca koca adamlar gözyaşlarıyla uğurladı ZİKO’yu…
Ve bu uğurlama sırasında siyasette Vefa’nın ne kadar önemli olduğunu gördük…
Bununla ilgili en güzel sözleri CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel söyledi…
Ve zamanlaması o kadar iyiydi ki, orada bulunan ve bunu gündeme getirmek isteyenlerin adeta sözcüsü oldu…
CHP’de yaşanan Vefasızlığı o kadar güzel anlattı ki, bu açıklamanın üzerine çok fazla söz söylemeye gerek yok…
Ve Sertel’in açıklamasından sonra gelen tepkiler mesajın yerine ulaştığını gösteriyor…
Şimdi bu noktada bir nüansa vurgu yapmakta yarar görüyorum…
CHP’li olmak ve CHP geleneği ile yetişmek…
Bir de CHP üyesi olmak…
CHP üyesi olarak belki belli makamlara gelinebilir… CHP’de milletvekili, belediye başkanı, meclis üyesi, il başkanı, ilçe başkanı hatta ve hatta Başbakan ve Cumhurbaşkanı dahi olabilirsiniz…
Ama CHP’li olmak başka bir şey…
İşte Zikri Dursun hayatı boyunca çok iyi bir CHP’li oldu…
Ve yıllarca çoluğunun çocuğunun rızkını bu partinin mücadelesine adadı…
Hem de bunları yaparken şimdiki gibi belediyeler vs. yok…
Hatta bırakın CHP’nin iktidarını, parti o dönem baraj altında kalmış…
Farelerin gemiyi terk ettiği günlerden söz ediyorum.
İşte Dursun bu dönemlerde dahi CHP için kavga vermiş iyi bir CHP’li…
Sonra ne oluyor…
Karabağlar’da Sıtkı Kürüm Belediye Başkanı seçiliyor
ve ZİKO yıllarca emek verdiği partisi sayesinde evine ekmek götürmeye başlıyor…
İnanılmaz mutlu.
Belki de hayatında ilk defa yıllarca emek verdiği partisinin sayesinde evine ekmek götürüyor ve ilk defa çocuklarına göğsünü gere gere partisinden bahsediyordu…
2014 yerel seçimlerinden sonra Karabağlar’da bürokrasiden gelen CHP’li Muhittin Selvitopu, Belediye Başkanı seçildi.
İlk icraatı partiye yıllarını vermiş Zikri Dursun ve onun gibi parti emekçilerini kapının önüne koymak oldu...
Bunun adına ne derseniz deyin…
Bu yapılan tam bir Vefasızlıktır…
Yıllarca CHP’nin parti emekçiliğini yapmış, çoluğunun çocuğunun rızkını CHP’ye adamış bir kişinin aldığı üç kuruş maaşa göz diken zihniyete ne denir…
Bu kişiye CHP’li demek mümkün mü'
Dünkü cenaze töreninde o CHP’li Başkan ve onun belediyesine ait ikram araçlarına yönelik tepkiler bu hislerin tercümesiydi.
CHP’nin hafızası olan Zikri Dursun gibi simgeleri itibarsızlaştıran kişilere ne demek lazım…
Benim söyleyeceğim tek şey var…
O da “İnsanlığın bittiği yerdeyim”
İŞTE ZİKRİ DURSUN’UN EN YAKIN MÜCADELE ARKADAŞI OLAN UĞUR YELEKLİ’NİN PAYLAŞIMI…
Yıl 2014, yerel seçimler bitti...
Dönemin belediye başkanının ahde vefa göstererek işe aldığı iş, aş verdiği 3 eski parti emektarı( ikisi eski ilçe başkanı 1’i il bşk vekili ) seçim sonrası muhabbet ediyor. İçlerinden biri ‘aldığım duyuma göre bizi işten çıkaracaklarmış’ der; diğeri ‘bu parti uğruna işimi kaybettim, çalıştım, çabaladım, haram yemedim, muhasebe büromu kapatmak zorunda kaldım, zor duruma düştüm, tam şimdi eşim çocuklarım ben rahat edeceğiz derken başımıza gelene bak’ der ve ‘neye yanarım biliyor musun ben şimdi eşime çocuklarıma ne derim. Başkan beni işten attı nasıl derim. Bu partiye bu kadar emek vermiş biri olarak işten çıkmışım önemli değil ama onlara işten çıkarılma sebebimin hırsızlık, arsızlık olmadığını sadece siyasi olduğunu nasıl anlatırım. Emekliliğime de 1 yıl kaldı aileme ne derim’ der... O kim m? Daha dün genç yaşında kanser illetinden aniden aramızdan göçüp giden ZİKRİ DURSUN …