Dolar 32,4375
%-0.15
Euro 34,7411
%-0.66
Altın 2.441,870
%0.23
Bist-100 9.916,00
%2.05

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°

At dereyi geçemiyor

İzmir milletvekili bir arkadaşımız, CHP’de yaşanan son gelişmeler üstüne fetva verir gibi noktayı koydu; ”Dereyi geçerken at değiştirilmez.” Peki, sayın milletvekilim, söz konusu sevgili atımız! 2010’dan beri dereyi geçemiyor.

CHP’nin yıllardır iktidar olmasını bekleyenler, İrlandalı ünlü yazar Samuel Beckett’in “Godot’u Beklerken.” Adlı oyunundaki gibi iktidar olmayı boşuna mı bekliyo? O oyunda Godot, kendisini bekleyenlere bir ulak vasıtasıyla her gün, bir sonraki gün geleceğinin haberini gönderiyordu. Fakat hiçbir zaman gelmeyecekti; sadece gelecekmiş gibi kendisini beklettiriyordu.

2010’dan beri üç referandum, bir cumhurbaşkanlığı, bir yerel seçim ve üç milletvekili genel seçimini art arda kaybeden CHP’nin sayın kurmayları, bu seçimlerin neden kaybedildiğini hem doğru dürüst açıklayamıyorlar, hem son referandumdan sonra CHP’de esen değişim rüzgârlarına “Dereyi geçerken at değiştirilmez.” Diyerek karşı çıkıyorlar.

CHP bugünkü durumunu, gerçekçi bir gözle özümsemesi için geçmişiyle yüzleşmek zorundadır. 23 Mayıs 2010’daki CHP 33.Olağanüstü Kurultayından birkaç gün önce Sayın Kılıçdaroğlu’nun, CHP Genel Başkanlığına aday olduğunu açıklaması, kamuoyunda beklenmedik bir heyecan yaratmış ve CHP kısa sürede milyonların umudu olmuştu. Kurultay öncesi görsel ve yazılı medya ağız birliği etmiş gibi CHP’nin Genel Başkanlığına “Gandi” gibi büyük bir liderin gelişinin ayak seslerini manşetlerine taşımıştı.

Peki, sonuç ne old? 33. CHP Kurultayında milyonlarca vatandaşın umudunu geleceğe taşıyacak bir manifesto metniyle kürsüye çıkması beklenen Kılıçdaroğlu, bu beklentilerin aksine kravatsız, yaka-bağır açık bir vaziyette, ”yırtık ayakkabı ve Recep Bey muhabbetiyle!” Başlayıp bitirdiği o tarihi ve talihsiz konuşmasıyla, 33. kurultay öncesi bütün anketlerde CHP’nin %40’ların üstüne çıkan oy yüzdesini bir balon gibi söndürerek milyonların umutlarını yok etmiştir.

Bunun sorumlusu salt Sayın Kılıçdaroğlu değildir. 33. kurultayın mühendisliğini beceremeyen ve o gün onu yalnız bırakan etrafındaki kurmaylarıdır.