Dolar 34,0973
%0.24
Euro 38,0933
%0.1
Altın 2.875,160
%1.62
Bist-100 9.900,00
%-0.76

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Karataş'la A'dan Z'ye: Ülke ve kent gündemi!

Karataş'la A'dan Z'ye: Ülke ve kent gündemi!

Gündemdeki gelişmeler ışığında EGE POSTASI’na içini döken MHP İl Başkanı Necat Karataş, Gezi Parkı eylemleri hakkında çarpıcı değerlendirmelerde bulunarak süreçte AK Parti’nin de payı olduğunu söyleyerek eylemlerin Başbakan Erdoğan’ın ekmeğine yağ sürdüğünü kaydetti. Karataş ayrıca, yerel seçimlerde İzmir için yol haritasının netleştiğini kaydederek, Temmuz ayında aday adayları ile sahaya inmeye hazırlandıklarını söyledi. Konuşmasının sonunda, Diyarbakır ziyareti nedeni ile İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nu sert sözlerle eleştirirken, şok bir çıkış yaparak “Kocaoğlu Kandil’e gitsin” dedi.

  • Ege Postası
  • 19.06.2013 - 14:43
ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ-Sözlerine başlarken Taksim’den çıkarak Türkiye’nin dört bir yanına yayılan Gezi Parkı eylemlerine değinen İl Başkanı Necat Karataş, bu konuda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin tavrını hatırlatarak, eylemler sırasında bazı bölücü grupların ve unsurların ortaya çıktığını söyleyerek şöyle devam etti; “MHP bu meselenin içinde yokken, ve bakışımız net olduğu halde iktidar partisi ve Sayın Başbakan’ın bizim de bu sürecin içinde olduğumuza dair açıklamaları ve bizi de meselenin içine çekme gayreti oldu. MHP kurulduğu günden bu yana, hiçbir bölücü, yıkıcı, uç noktada olan terör örgütü ile yan yana gelmediği gibi tablonun içerisinde yer almamıştır. Partimizin amacı, bu milletin birliğini, beraberliğini ilelebet muhafaza etmek olduğundan, Erdoğan’ın bu açıklamaları da boşa çıkmıştır. Yıkıcı ve şiddete yönelik faaliyetler içerisinde olan bölücü terör örgütü mensuplarının ayrıştırılması gerekmektedir. Ve bunu yapacak olan da yine bu iktidar ve emniyet güçleridir. Bu olaylar olmadan önce, emniyet güçlerinin bu uç noktadaki yıkıcı unsurları tespit ederek, bertaraf etmesi gerekirdi. Olayların bu noktaya hiç gelmemesi gerekirdi. Bu ülkeyi yönetenlerin demokratik tepkiyi anlayışla karşılaması ve emniyet birimlerini de doğru şekilde kullanarak, kendi halkına karşı şiddet uygulamaması gerekirdi. Biz gerginliğin son bulmasını diliyoruz. Kaldı ki, Genel Başkan’ımız da iktidarın bu gerginliği arttıracak açıklamalardan kaçınmasını istemektedir. Ama maalesef, Başbakan’ın da açıklamalar da ortadadır. Başbakan’ın özellikle “Asıl “Türk Baharı” 3 Kasım 2002 tarihinde başladı” açıklaması çok talihsiz ve manidar bir açıklamadır” dedi.



“İKTİDARIN YOL ARKADAŞI PKK’DIR”

“Başbakan’ın ve iktidarın yol arkadaşı biz değiliz” diyerek sözlerini sürdüren Başkan Karataş, “AK Parti hükümetinin yol arkadaşı “İmralı canisi”dir. İmralı canisini yol haritası ile çözüm süreci denen yıkım sürecini başlatan da aynı iktidardır. MHP’nin bu yıkım sürecinde İmralı canisi ile yürüyen hiçbir siyasi oluşlumla bir araya gelmesi mümkün değildir. Milliyetçi Hareket Partisi’nin bu ülkeyi ayakta tutan değerlere sahip çıkmak gibi bir görevi vardır. Geçtiğimiz hafta Başbakan’ın Ankara Sincan'daki mitinginde açılan ve partimize ait olduğu iddia edilen o bayraklar nereden çalınmıştır ve kim çalınmıştı? O bayrağı açan soysuzlar kimlerdi? Bizim partimizin hiçbir ferdi orada bulunup o bayrağı orada açamayacağını bilir. O bayrağı orada ne karşılığında tutmuşlardı? Hiçbir MHP’li, hiçbir ülkücü Başbakan’ın mitinginde bulunma gafletine girmemiştir, kesinlikle de girmez. Orada açılacak asıl bayrak, kendi yol arkadaşları olan terör örgütünün bayraklarıdır. Yapılan davranış son derece çirkin ve yakışık almayan bir durumdur” diyerek açılan bayraklar konusunda AK Parti’nin sorumlu olduğunu savundu.

“SEN DEĞİL MİYDİN BÖLÜCÜBAŞI İLE GÖRÜŞEN'”


Konuşmasının devamında Yine Başbakan Erdoğan’ın açıklamalarını eleştiren Karataş, “Başbakan, Taksim’e bölücü terör örgütü bayrakları asıldığını ve bölücübaşı resimlerinin konulduğunu iddia ediyor. Peki sen değil miydin bölücübaşı ile görüşen ve yol haritası belirleye? Buna yol açan zaten sensin. O bayrakların oraya asılması zaten senin zafiyetindir. Görüşen kendileri, yıkım sürecini ortaklaşa yürüten yine kendileri” diyerek yaşanan gelişmelere tepki gösterdi.

“ERDOĞAN’IN EKMEĞİNE YAĞ SÜRÜYORLAR”


İzmir’de gerçekleşen eylemler sırasında verilen hasarı ve esnafın mağdur edilmesini tasvip etmediklerinin altını çizen İl Başkanı Karataş, eylemlere destek veren siyasilere seslenerek, “Eylem süresince alanlarda ön planda olan o milletvekilleri ve siyasetçiler, bu eylemlere destek veren ve bazı şeyleri tetikleyen bölücü unsurlar ve uç noktadaki şahısları dışlayıcı ve onlara engel olan tutum içerisine girmeleri gerekir. Alanlarda yer alan o terör örgütü mensuplarının bertaraf edilmeleri konusunda kendilerine görev düşmektedir. Orada o kesime hoşgörü ile bakmaları mevcut iktidarın ekmeğine yağ sürmektedir. Bu durum Erdoğan’a avantaj sağlamaktadır. Dolayısı ile alanlarda bulunan siyasilerin kimle yürüyeceklerini iyi bilmesi gerekmektedir. Bölücü ve yıkıcı örgüt mensuplara kesinlikle engel olunması gerektiğini düşünüyoruz” dedi.

“İNANÇ ÜZERİNDEN SİYASET YAPIYORLAR”

Gezi Parkı yorumlarına Başbakan Erdoğan’a yeniden eleştiri getirerek son veren Başkan Karataş, “Bu mesele ne zaman son bulaca? Bu kargaşa nereye kadar devam edece? Her tarafta bu kaos devam ederken, diğer taraftan mecliste geçen birçok yasa gözden kaçıyor, bu ülkenin hakkı yeniyor. Bir yandan da çözüm süreci denen yıkım süreci hızlanarak devam ediyor. Ve aynı AK Parti, her seçim öncesi yapmış olduğu mağduriyet oyununu yeniden yerine getirmektedir. İnançlı ve vatansever insanların meseleye bakış açısını değiştirmeye çalışıyorlar. Sayın Başbakan’ın açıklamalarına bakıyorsunuz, “Başörtülü hanımlara saldırdılar”, “Çocukları dahi darp ettiler”, “camide içki içildi” diyor. Eğer böyle bir şey varsa, bunu ortaya çıkartmak da yine mevcut hükümetin işidir. Kaldı ki, böyle bir şey şimdiye kadar görülmedi. Ortada delil yok, kanıt yok, belge yok. Bu hususlar ortaya çıkartılmadan konuşulması yanlıştır.Geçmişten bu yana yaptıkları gibi insanların inançları ile oynamaktadırlar. İnanç üzerinden siyaset yapılıyor. Türkiye’yi yöneten ve hükümetin başı olan Erdoğan’ın bu söylemleri tansiyonu tırmandırmaktan öteye gitmemektedir” ifadelerini kullandı.



“YENİ AKİL HEYETİ: GEZİ HEYETİ”


“Akil heyeti nerede'” sorusu ile söyleşiye bir başka boyut katan Necat Karataş, “Tıpkı geçmişteki mandacı zihniyet gibi 63 tane aklı evveli ortaya sürdüler. Aynı heyette yer alan bazı isimler bugün Gezi Parkı eylemlerinde ön saflarda yer aldı. Bu yetmedi üstüne bir de “Gezi Heyeti” ortaya çıktı. Bu heyete bakıyorsunuz, geçmişte akil insanlar heyetinde kadroya giremeyen isimler var. Bunlar ilk 11’de kendine yer bulamayan ve yedek kadroda kalan isimler. Bunların hepsi bir yana, AK Parti’nin de Gezi Parkı eylemlerinde parmağı var ve bazı şeylerin üstünü örtmeye çalışıyorlar” dedi.

“CHP GÖLGEDE KALMA KORKUSU İLE MİTİNGİ AYDIN’DA YAPTI”

Düzenledikleri bölge mitinglerinden İzmir’de yapılan ve Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin katıldığı Bayrak Mitingi’nin bir uyanış olduğunu savunan Başkan Karataş, “AK Parti’nin asıl rakibi aslında CHP değil, bizim partimizdir. Ana muhalefet partisi görevini yerine getiren de yine MHP’dir. Bayrak Mitingi ile hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağını söylemiştik, gerçekten olmadı da. Artan üye kayıtlarımız ve yükselen oy oranlarımız da bunun en somut göstergesi. Birçok İzmirli vatandaş da bunu onaylamaktadır ve MHP’nin ivmesi yükselmiştir. MHP’ye yöneliş artarak devam etmektedir. CHP’nin mitingini İzmir’de değil, Aydın’da yapmış olması da buna bir örnektir. Bırakın İzmir’i, Aydın’da yaptığımız en küçük mitingde bile CHP’ninken fazla insan bizim için alanlarda toplanıyordu. Nitekim, CHP bizim gölgemizde kalma korkusu ile, ardımızdan bu mitingi Aydın’da yapmak zorunda kalmıştır. CHP’nin çözüm sürecinde birbirinden çelişkili açıklamaları halkın zihnini bulandırdığı gibi, yüce Türk milleti bizim mücadelemizi de takdirle karşılar olmuştur.

“ADAYLARI HALK BELİRLEYECEK”

İl Başkanı Necat Karataş, parti olarak yerel seçim çalışmalarına start verdiklerini ve ilçelerde aday belirleme çalışmalarına hız kattıklarını kaydederek, “Önümüzdeki aylarda MHP’nin aldığı yolu herkes görecektir. İlçelerdeki belediye başkan adaylarının tespit edilmesi çalışmaları, ilçe teşkilatları önderliğinde ilçelerim kanaat önderleri ile yapılan görüşmeler neticesinde ortaya çıkacaktır. Geniş bir mutabakat ile adaylarımızı seçerken mutlaka ilçe halkına da görüşlerine başvuracağız. Belirlenen adaylar mutlak şekilde, ilçe halkının tanıdığı, güvenebileceği, oy verebileceği, kendisine hizmet götürebilecek, inandığı insanlardan oluşacak. İlçedeki mutabakat bizim için yeterlidir. Hem ilçe halkının eğilimi dikkate alınacak hem de teşkilatlarımız söz sahibi olacak. Bu noktada Genel Başkan’ımız da onay verdiği takdirde, ilçe başkanlarımızla da yola çıkabiliriz. Başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere tüm ilçelerde beklentilerimiz yüksek. CHP ve AK Parti’ye bakıldığında, bize ilçe kalmıyor. Ancak, biz her ilçeyi kazanmak için sonuna kadar mücadele edeceğiz. Bizim Büyükşehir Belediyesi için adayımız da çıktığı zaman, kamuoyunda mutlak suretle kazanma arzusunda olduğumuz ve gerçekten bu yarışta önemli bir yerimiz olduğu anlaşılacaktır. Biz İzmir’in tamamına talibiz” şeklinde konuştu.

“BÜYÜKŞEHİR ADAYLARI İÇİN BELİRLEYİCİ UNSUR…”

Başkan Karataş adaylık için isimleri sıkça konuşulan milletvekilleri Ahmet Kenan Tanrıkulu ve Oktay Vural için de bir açıklamada bulunarak, “Bu karar için İzmirli hemşerilerimizden yoğun bir talep alıyoruz ancak, milletvekilliği görevini yürüten yol arkadaşlarımızın izleyeceği yol konusunda son söz Genel Merkez’indir. Özellikle Oktay Vural’ın da isimi de geçtiği bir gerçektir. Ama tekrar söylüyorum, gerekten iddialı isimlerle geliyoruz. İzmir halkının teveccühünü kazanacak ve İzmir kamuoyunda da iyi tanınan adaylarla yola çıkacağız. Siyasete hakim olan, İzmir’in eksiklerini iyi bilen ve İzmir’e çok şey katabileceğini düşündüğümüz isimlerle görüşmelerimiz sürüyor. Burada ana etken, “İzmir’e hizmet götürebilecek” kavramıdır. İzmir’i yönetecek kadroyu ortaya çıkartırken son derece adil davranacağız. İzmir’i yönetecek kadronun MHP’li olduğu herkesçe anlaşılacak ve yakın zamanda da bu adaylarımızı açıklayacağız. Milliyetçi Hareket partisi artık İzmir’de vardır ve var olmaya da devam edecektir” dedi. Karataş, kendisinin yerel seçimler sürecinde aday olup olmayacağı sorusuna ise, “Kendi açımdan böyle bir şey söz konusu değil. Kesinlikle olmayacak. Ben teşkilatın içinden gelen bir ismim ve partim ne görev verirse onu da sonuna kadar yerine getiririm. Teşkilatıma sonuna kadar bağlı biriyim. Benim asıl görevim, partimi ve teşkilatımı yerel seçimlere hazırlamaktır” şeklinde yanıt verdi.

“GENEL BAŞKAN’A ZAFER SÖZÜ VERDİK”

Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin önümüzdeki yerel seçimlerde mutlak surette başarı beklediğinin altını çizen Karataş, “Kendisinin önümüzdeki süreçte bizim bu seçimlerde büyük bir atılım göstermemiz ve zafere ulaşmamız konusunda beklentisi var. Zaten bizde kendisine söz verdik. İzmir’de zaferi yaşayacağız ve yaşatacağız. Çalışmalarımızı da bu yönde sürdürüyoruz. Sayın Bahçeli bizden büyük bir sıçrama ve büyük bir başarı bekliyor. İşini iyi yapan ve iyi organize olmuş bir teşkilatız. İktidara ulaşma konusunda İzmir’den yeterli oyun alınması yönündeki bu beklentisini boşa çıkarmayacağız” dedi.

BAHÇELİ YAKINDA YENİDEN İZMİR’E GELİYOR

Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin yakın zamanda yeniden İzmir’e geleceğini ve bir aday tanıtım toplantısı düzenleyeceğini belirten Başkan Karataş, “Kendisi İzmir’e gelme arzusunda. Biz de adaylarımızı netleştirdiğimizde İzmir’e gelecektir diye ümit ediyoruz. Adaylarımızın Sayın Bahçeli tarafından açıklanması beklentimiz var” dedi ve seçim için tablonun netleşeceği tarihi de net şekilde belirtti; “Temmuz ayında sahada olacağız ve yerel seçim çalışmalarımıza adaylarımızla başlayacağız. Tablo önümüzdeki ay netleşecek. Bizim 23 tane ilçede birden fazla aday adayımız var. Bazı ilçelerde aday adayı sayısı ise 6-7’ye çıkıyor. Bu bizim için son derece mutluluk verici bir tablo ve ilerleyen süreçte bize önemli katkılar sağlayabilecek bir gelişmedir. Bu durum demokrasinin de bir gereğidir. Bizler için gurur verici de bir tablodur.”

"İZMİR’İN ÇEHRESİNİ DEĞİŞTİRECEĞİZ”

Milliyetçi Hareket Partisi yerel seçimlerden galip gelen taraf olduğu takdirde, İzmir’de belediyeciliğe çok şey katacaklarının altını çizen Karataş, “İzmir’in çehresi değişecek. Bunu kazandığımız belediyelere bakarak da görebilirsiniz. Bunu Manisa’da görebilirsiniz, Balıkesir’de görebilirsiniz. Bir kere İzmir çok talihsiz bir kent. Çarpık yapılaşma hepimizin malumu. Bu zamana kadar İzmir’i yönetenler görevini gerektiği gibi yerine getirememişler. İktidar partisinin de İzmir’i cezalandırma girişimi içerisinde olduğu hepimizin malumudur. İzmir’e sürekli olarak üvey evlat muamelesi gösteriyorlar. Son yaptıkları 35 proje de, İzmir’e çektirdikleri projenin üstünü örtmeye yetmeyecektir. Halka hizmet etmeyi kendine ilke edinmiş MHP,gerekli kaynakları yerinde kullanarak ve kaynak yaratmasını da bilerek bir belediyecilik yürütecektir. İzmir’in ihtiyaç duyduğu projeleri sunabilecek ve beklenen değişimi sağlayacaktır. En önemlisi de, partimiz yarım kalmış projeleri bir an önce tamamlayacak ve halkın kullanıma sunacak, İzmir’in yaşanabilir bir kent haline gelmesi için gayret sarf edecektir. Size bir örnek vereyim, devam eden Konak Tüneli projesi bizim partimizin 1999 yılında dönemin adayı olan arkadaşımızın ortaya çıkardığı ve basında kendisine geniş yer bulmuş, yankı uyandırmış bir projeydi. Doğru bir projedir. Yapılmış olması elbette İzmir’e katkı sağlayacaktır. MHP hangi siyasi partiden olursa olsun, kente uygun, ilimize fayda sağlayacak projelere destek vermektedir. Artısını eksisini düşünmeden muhalefet etme gibi kötü bir alışkanlığa sahip değiliz. Halkın faydasına olan her şeyin, hangi parti yapmış olursa olsun, destekçisiyiz. Ama bu kente külfet getirecek ve birilerine rant sağlayacak projelerin de kesinlikle karşısındayız. Önümüzde bir metro sıkıntısı var. İzmir Büyükşehir Belediyesi metro projesinin altından kalkamaz kaynak sağlayamaz duruma gelmiştir. Diğer yandan hükümet de buna gereken desteği sağlayamamaktadır. Bunun bir önce bitirilmesi ile ilgili çabamız da olacaktır. MHP İzmirlinin beklentisini boşa çıkarmayacak ve ihtiyacı olan hizmeti sağlayacaktır” diye konuştu.

“ATAMA HATALIYSA BU HALK HESABINI SORAR”

Karataş, geçtiğimiz ay Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün imzaladığı kararname doğrultusunda yaşanan vali değişikliğini ve bu durumun İzmir’in EXPO hedeflerine ne yönde etkisi olacağı sorusuna ise, “Geçtiğimiz dönemlerde İzmir’de bu çalışmayı yürütenler devamlı olarak yalnız bırakıldı ve asıl katkı sağlaması gereken kurumlar devre dışı bırakıldı. Merkezi hükümet de bu konuda üzerine düşeni yapmadı. 2020 EXPO’ya talip olundu. Biraz daha gayret gösterilmesi gerekiyor. Ama sunumların olduğu günde yapılan operasyonlara da tanık olduk. Diğer yandan EXPO yürütme kurulu başkanlığını yürüten Vali Cahit Kıraç, en önemli dönemeç olan Kasım ayındaki sunum öncesinde de atama ile görev yeri değiştirildi. Diyarbakır’a atanması akıllara şu soruyu da getirdi. İzmir için EXPO’nun önemini bilen herkes bu atamanın Kasım ayından sonra yapılması gerektiğini dile getirdi. Yeni Vali’miz Sayın Toprak’ın bu çalışmaları yürütüp yürütemeyeceğini konuşmak ise doğru bir şey değil. Meselenin özünü bilen ve onca emeği olan Vali Kıraç’ı Kasım ayı öncesinde Diyarbakır’a atamak stratejik olarak yanlış bir hamleydi. İzmir’in EXPO hayalleri sekteye uğrar m? Umarım uğramaz, ama öyle bir şey yaşarsak da, halkımız da bu kararı verenlerden hesabını sorar diye düşünüyorum” yanıtı verdi.

“KOCAOĞLU KANDİL’E GİTSİN”


Karataş, geçtiğimiz ay Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Diyarbakır Gezisi sebebi ile Başkan Kocaoğlu’nu sert şekilde eleştirirken, konuyla ilgili şunları söyledi; “İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu bu geziye gitmeden birkaç gün önce kendisini makamında ziyaret ettik. Süreç zaten belli. Barış ama ne karşılığı barı? Bu barışın ne karşılığında yapılacağını kendisi de sormuştu. Nitekim görüşmemiz esnasında kendisi ile bu konuyu enine boyuna konuşma fırsatı bulduk. Konuşmamızın sonunda onun da bu çözüm süreci denen yıkım sürecine karşı olduğu izlenimini aldık. Ancak ne hikmetse, barışa katkı sağlama amacı ile Diyarbakır’a gitme kararı aldılar. Büyükşehir Belediyesi herhalde Diyarbakır’daki kardeşlerimiz ile bir kavgamız olduğunu zannediyor. Bunun böyle olduğunu zanneden bir insanın Büyükşehir Belediye Başkanı olması da ayrıca düşündürücüdür. Ben halen niye gittiklerini çözemiyorum. Ortada savaş mı var, bu neyin barış? Bir savaş mı vardı da barışa katkı sağlayaca? Türk halkının bir sıkıntısı varsa, İmralı canisi ve PKK terör örgütüyle. Bizim Diyarbakırlı kardeşlerimizle en ufak bir sıkıntımız yoktur, olamaz da. Oraya katkı sağlamak için gidiyorsa bile, kendi partisinin iradesinin dışında gitmiştir. Öbür yandan da gideceği yer Diyarbakır değil, Kandil’dir. Eğer Kürt kardeşlerimizle barışmamız gerektiğini düşünüyor ve kavgalıyız zannediyorsa yanılıyor. Bizim kavgamızın terör örgütü ile olduğunun farkındaysa da Kandil’e gitmesini öneriyorum. Bir dahaki gezisini de Kandil’e yapmalıdır. Vatani değerlerine sahip çıkan İzmirli hemşerilerimiz bir dahaki seçimlerde bu tutumunu mutlak surette değerlendirecektir. Bu durum kabul edilebilir bir şey değildir. İzmirli vatansever hemşerilerimiz bu ziyaretin hesabını önümüzdeki süreçte kendisine soracak ve Kocaoğlu’na gereken dersi verecektir.”

“MAKSAT OY AVCILIĞI MI'”

Başkan Karataş, son olarak ziyaretin amacını da sorgulayarak, “İzmir’de 70 bin Güneydoğulu seçmenimiz var. Biz bu seçmenlerimizin MHP’ye de oy vermesini bekliyoruz. Eğer Kocaoğlu oy hesabı ile, o seçmenleri gözeterek Diyarbakır’a gittiyse bu siyaseten de etik bir durum değildir. O zaman kendisine tekrar soruyorum, Diyarbakır’ı yeni mi keşfediyorsunu? Kaşif Marko Polo’nun rolüne mi soyund? O zaman neden daha önceden buraya gidilmed? O kadar iş adamı ve ekonomici ile oraya gitti, bu anlamda işbirliği yapabilirdi. Koca gezide ne temasları olmuş, hangi sanayi odasını, hangi tesisi, hangi meslek odasını, hangi fabrikayı ziyaret etmişler, kendisine soruyorum. Bu gezi ne burada, ne de orada yaşayan kardeşlerimize fayda sağlayacak bir gezidir. Eğer Diyarbakırlı kardeşlerimizin oylarına talip olarak oraya gittiyse bu yanlış bir strateji. Bu seçmen kardeşlerimiz de bunu muhakkak değerlendirecektir. Kocaoğlu seçmenleri bu kadar saf mı zannediyo? Parti olarak kendisinin sonraki hamlelerini de dikkatle izliyoruz. Sayın Kocaoğlu önerdiğimiz Kandil meselesini de unutmasın” diyerek İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu’na seslendi.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.