Susam'dan eylemcilere destek:Esnafa da sahip çıkıyorlar
CHP’li Susam, Taksim’e yapılmak istenen AVM’ye karşı duran, esnafla dayanışma içindeki Gezi Parkı eylemcilerine yönelik yapılan sert müdahaleyi eleştirdi.
- Ege Postası
- 19.06.2013 - 10:05
MHP’nin esnaf ve sanatkarın sorunlarının araştırılmasıyla ilgili Meclis Araştırma Önergesinde grubu adına konuşan Susam, “Gezi Parkı’na AVM yapmak isteyen Başbakana ve Hükümet anlayışına karşı esnafına sahip çıkan bir direniş ortaya çıktı. O alana çıkan gençler, sorumlu vatandaşlarımız, aydınlarımız ‘Çarşımda, sokağımda esnaf yaşamalıdır. AVM anlayışındaki rant anlayışına karşı sokaktaki esnafa ben sahip çıkıyorum’ dedi. Bu eylemlerin güzel yanlarından bir tanesi de budur. Esnafına ağacına, doğasına sahip çıkan insanlara; biber gazıyla, polis copuyla saldıranlara da Meclis karşı çıkmalıdır” diye konuştu.
Türkiye’nin, doksan yıllık Cumhuriyet birikimi, demokrasi geleneği ve kardeşlik anlayışıyla tüm sorunları aşabilecek birikimde olduğunu ifade eden Susam, “Cumhuriyet’in kurucu iradesindeki laik, demokratik, çağdaş bir hukuk devleti anlayışıyla ilelebet yaşayacak, dünyanın saygın bir ekonomisi ve demokratik devleti haline geleceğine inanıyorum” dedi.
KOBİ’lere kırmızı kart değil, kırmızı halı
Avrupa Birliği’nin KOBİ’lere yönelik destekleyici politikalarının olduğunu söyleyen Susam, “AB’de, iflas etmiş iyi niyetli girişimcilere yeniden iş kurmasına imkan sağlanmaya çalışmaktadır. Kamuda bürokraside, vergide ve yasal düzenlemelerde mikro, küçük işletmelere öncelik tanınmaktadır. Hatta küçük işletmelerden yapılan alış verişte daha düşük KDV alınması yolunda çalışma bulunmaktadır. Çünkü kriz dönemlerinde büyük işletmeler istihdamı hızla azaltırken KOBİ’lerde istihdam sürmekte, krizin etkilerinin azalmaktadır. Bu nedenle KOBİ’lere kırmızı kart göstermiyor, altlarına kırmızı halı seriyorlar” dedi.
Küçük düşünelim
Türkiye’de büyük işletmeleri koruyup güçlendiren, küçük işletmeleri devrini tamamlamış gören bir anlayış olduğunu ifade eden CHP’li vekil, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Batı Avrupa’da her bin kişiye 52 küçük işletme düşüyor. Doğu Asya-Pasifik’te 42, Kuzey Amerika’da ise 35 küçük işletme. Türkiye’de bu sayı ne yazık ki sadece 12. Oysa tam tersine esnaf ve sanatkarı kucaklayan, aile işletmelerinin yaşamasına katkı koyan bir anlayışa geçmemiz gerekiyor. O yüzden küçük düşünelim. Küçükleri düşünelim. Çünkü küçükler hem istihdam yaratıyor hem vergi veriyor hem de bu ülkenin kalkınması için her türlü katkıyı koyuyor. Bizim de onlara bilgi, sermaye ve AR-GE desteği vermemiz gerekiyor. Bilgiyle donatılmış tedarik ve pazarlama organizasyonlarıyla dünyaya açılmaları için, ihracatçı olabilmeleri için teşvik vermemiz gerekiyor.
Yorum Yazın