Balçova’da Çalkaya’nın gölgesinde kalan genç başkan: Onur Yiğit
Balçova…
İzmir’in en nezih, en kurumsal ve CHP’nin kalesi sayılabilecek ilçelerinden biri. Uzun yıllar boyunca Mehmet Ali Çalkaya’nın yönettiği, hizmetin, huzurun ve belediyeciliğin hakkını veren bir ilçe. Ancak Çalkaya’nın koltuğuna genç, dinamik ve siyasete aileden gelen Onur Yiğit oturduğunda, Balçova’da herkes “Yeni dönemde neler olacak?” diye sormaya başladı.
Beklentiler büyüktü; gençliğin verdiği enerjiyle daha modern, daha dinamik ve daha yenilikçi bir belediyecilik bekleniyordu. Fakat gelinen noktada bu beklentiler yerini hayal kırıklıklarına bıraktı.
Onur Yiğit, belediye başkanlığı koltuğuna oturduğunda gözler hemen onun üzerine çevrildi. Gençti, siyasete yabancı değildi ve Balçova gibi bir ilçede başarılı olursa, siyasette önü oldukça açık olacaktı. Ancak ne olduysa oldu, Başkan Yiğit, sahada belediye hizmetleriyle değil, siyasi demeçlerle, toplantılarla ve koltuğu koruma hesaplarıyla gündeme gelmeye başladı. Balçova sokaklarında belediyecilik faaliyetlerinden çok, Yiğit’in siyasi adımları konuşulur oldu. Ve maalesef Balçova halkı, kısa süre içinde “Çalkaya dönemi daha iyiydi” demeye başladı.
Peki, nerede hata yaptı genç başkan?
İlk hata, belediyeciliği bir kenara bırakıp, siyaseti ön plana koymasında gizliydi. Balçova gibi bir ilçede belediyecilik yapmak, halka dokunmak, sokaklarda görünmek ve sorunları çözmekle olurdu.
Oysa ki, Yiğit’in adı sadece CHP içindeki güç dengelerinde, parti içi çekişmelerde ve gelecek seçim hesaplarında anılır oldu. Belediye başkanlığını kazanmak, sadece o koltuğa oturmak değil, Balçova’nın sorunlarını çözmek, hizmetleri aksatmadan yürütmek ve halka güven vermekle mümkündü. Ama Yiğit, bu sınavı geçemedi.
Balçova’da sokaklar delik deşik, parklar bakımsız ve sosyal hizmetler eksik kaldı. Halkın beklentileri her geçen gün daha da azaldı ve eleştiriler yükseldi. Genç başkanın, genç yaşta bu denli eleştirilerin hedefi haline gelmesi, Balçova’nın modern ve kurumsal yapısıyla tam bir tezat oluşturuyor.
Ama asıl sorun sadece Onur Yiğit’in kişisel başarısızlığı değil; bu başarısızlığın, CHP içinde fırsat bekleyen genç siyasetçilerin önünü tıkaması. Yiğit’in, belediye başkanlığı koltuğundaki kötü performansı, “Gençlere güven olmaz, bakın neler yapıyorlar” söylemini güçlendiriyor. Siyasetin zaten yeterince zor olduğu bu günlerde, genç bir siyasetçi için böyle bir algıyla mücadele etmek oldukça zor.
İşin ironik yanı ise, Balçova’nın bu kötü yönetimle sadece belediyecilikte değil, siyasette de kaybetmeye başladığı. Balçova halkı hizmet beklerken, Yiğit’in siyaset arenasında kendine yer açma çabası, halkın gözünden kaçmıyor. Sokakta herkes Çalkaya dönemini özlemle anarken, yeni başkanın hizmet karnesi zayıf kalıyor.
Bu gidişat, sadece Onur Yiğit’i değil, CHP’nin genç yüzlerini de tehlikeye atıyor. Çünkü siyasetteki her başarısızlık, diğer gençler için bir kapının kapanması anlamına geliyor. Onur Yiğit’in genç yaşta aldığı bu ağır eleştiriler, başka genç siyasetçilerin de hevesini kırıyor, onların cesaretini törpülüyor.
Başkan Yiğit’in yapması gereken ise çok açık: Siyasetten sıyrılıp, belediyeciliğe odaklanmak… Balçova gibi bir yerde, halkın hizmete olan açlığını görmezden gelmek yerine, belediye başkanlığının hakkını vererek hareket etmek. Koltuğun ağırlığını hissetmek ve bu ağırlığı taşıyabilecek hizmetler sunmak zorunda.
Yiğit’in belediyecilik anlayışındaki sıkıntılar, sadece hizmet eksikliğiyle sınırlı kalmıyor. AVM yöneticilerinin iddialarına göre, Başkan Yiğit belediyenin kamu gücünü baskı aracı olarak kullanarak, özel işletmelerden ‘bağış’ adı altında milyonlarca lira para talep ediyor. Ruhsat yenileme işlemlerini engelleme ve cezalarla tehdit etme gibi yöntemler ise, genç bir siyasetçinin nasıl olup da belediyeyi kişisel bir güç aracı olarak kullanmaya başladığını gösteriyor. Bu iddialar doğruysa, Başkan Yiğit’in bu yaklaşımı Balçova’daki iş dünyasını büyük bir belirsizliğe sürüklüyor ve güven ortamını tamamen ortadan kaldırıyor.
AVM yöneticileri, yargıya başvuracaklarını ifade ederek bu baskıya karşı seslerini yükseltiyor. Balçova’da hizmet bekleyen halk, belediyenin bu tür iddialarla anılmasını hak etmiyor. Balçova sokaklarında konuşulan bu iddialar, genç bir belediye başkanının kısa sürede nasıl yanlış yollara sapabileceğini gözler önüne seriyor. Belediyecilik, halka hizmet etme sanatıyken, Yiğit’in bu tür tartışmalarla anılması, Balçova’nın kurumsal yapısına ve CHP’nin yerel yönetim anlayışına büyük zarar veriyor.
Bu durumun belki de en üzücü yanı, CHP içinde fırsat bekleyen diğer genç siyasetçilerin önünü kapatacak olması. Onur Yiğit’in bu başarısız performansı, partideki gençlerin “Bakın gençlere fırsat verdik, sonuç ortada” şeklindeki algıya kurban gitmesine sebep olacak. Belediye yönetiminde şeffaflık, adalet ve halk odaklı hizmet vurgusu, genç siyasetçiler için de bir sınav niteliğinde. Onur Yiğit’in başarısızlığı, bu sınavın ne kadar zor olabileceğini acı bir şekilde gösteriyor.
Başkan Yiğit’in yapması gereken ise çok açık: Siyasetten sıyrılıp, belediyeciliğe odaklanmak. Balçova gibi bir yerde, halkın hizmete olan açlığını görmezden gelmek yerine, belediye başkanlığının hakkını vererek hareket etmek. Koltuğun ağırlığını hissetmek ve bu ağırlığı taşıyabilecek hizmetler sunmak zorunda. Aksi halde, Balçova halkının hafızasında Mehmet Ali Çalkaya’nın başarılı günleri kalmaya devam edecek, Onur Yiğit ise kayıp bir dönemin başkanı olarak anılacak.