‘Belediye kreşlerinin kapatılması’ talimatı: Hedef ne?
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı kafa kafaya vermiş belediye kreşlerinin faaliyetlerini durdurmak için harekete geçmiş.
İlgili yazıda diyorlar ki; ‘Belediyelerin yeni kreş açmasına izin vermeyin, eskilerini kapatın.’
‘Allah allah nereden çıktı şimdi bu?’ diyeceksiniz.
Şöyle anlatayım;
-Çocuklara burada Atatürk sevgisi ve laik cumhuriyet ışığı altında bilimsel eğitim verildiği için,
-Çocuklara okuma alışkanlığı kazandırıldığı ve çevreyi korumayı öğretildiği için,
-Çocuklar burada düzgün beslendikleri için… Yemeği, sütü, meyvesi verildiği için,
-Dar gelirli ailelere büyük bir hizmet sağladığı için,
-Çalışan annelere kolaylık olduğu için…
Daha birçok örnek verilebilir.
Gerisi lafı Lafügüzaf…
Hele hele İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kreş fiyatlarını yarıya indirdiği bir dönemde böyle bir talimat çok daha manidar…
Ancak iktidar son zamanlarda muhalif belediyelere yönelik uygulamaları ile dikkat çekiyor.
Bundan dolayı ‘belediyeleri kaybetmenin verdiği hırsla saldırıyorlar’ yorumlarını yapanlar çok da haksız değiller.
İktidar önce belediye borçları konusunda SGK kozunu oynadı, büyük şirketlerin milyarlık vergi borçları bir kalemde silinirken, belediyeleri kıskaca aldılar.
Kendisinden olmayan belediyelerin gelir getiren kapılarını kapatmaya çalışıyorlar.
Örnek olarak 70’li yıllardan beri Selçuk Belediyesi’nin işlettiği Meryem Ana Evi otopark gelirlerinin belediyeden alınıp Tarım ve Orman Bakanlığı’na devredilmesini verebiliriz.
Ancak kreş olayı farklı bu tahammülsüzlüğün son seviyesi!
Birçok denetimsiz cemaat ve tarikat yurtları dururken, kaldı ki; oralarda yaşanmasını hiç istemediğimiz ancak çoğu zaman yaşanan çirkin hadiseler olmasına karşın hiçbir girişimde bulunulmazken, ‘belediye kreşlerini kapatın’ demek en hafif tabirle akıl tutulmasıdır.
Yine Milli Eğitim Bakanlığı’nın sorumluluğunda olan okullarda hatırlarsanız 2024-2025 eğitim ve öğretim yılı sancılı başlamıştı.
Okullarda temizlik görevlisi olmadığı için okullar hijyenden uzak ve deyim yerindeyse pislik içinde eğitime başlamıştı. Belediyeler temizlik için harekete geçtiğinde de milli eğitim müdürlükleri belediyelerin temizlik yapmalarını yasaklamıştı.
MEB’in kendi sorumluluk alanı içindeki okulların hali ortada iken, ‘belediye kreşlerini kapatın’ demek nasıl izah edilecek anlamak mümkün değil.
Yine okullarda ‘dar gelirli öğrencilere beslenme desteği nasıl sağlarız, eğitim kalitesini nasıl yükseltiriz’ diye düşünmek yerine en kolay yol tercih ediliyor. Nedir o diye soracak olursanız!
Kısaca; ‘Biz yapamıyorsak siz de yapmayın.’
Ya Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na ne demeli!
Deprem kuşağında bulunan ülkemiz kentlerindeki eski yapı stokları gün gibi ortada iken, acil yapılması gereken kentsel dönüşüm projeleri dururken, çevre tahribatları hiç olmadığı kadar zirve yapmışken, kreşlerle uğraşmak nasıl açıklanır.
İklim krizi ile mücadele edilmesi gerektiği bir dönemde Türkiye’nin akciğerleri Kaz Dağları ve Akbelen ormanlarında süren ağaç katliamları ortada iken demek ki; Çevre Bakanlığı için kreşlerin kapatılması daha önemli!
Yoksa sadece gündemlerine belediye kreşlerini almaları nasıl açıklanır.
Takdir siz okuyucuların…
Ne yani kreşlerin kapatılması talimatının ardından vatandaş ucuz yemek yediği ve karnını doyurduğu için sıra Kent Lokantalarına mı gelecek?