Geleceğin siyaseti: Tugay'ın yapay zeka destekli adaylığı ve siyasal mizah
Ah, ne zamandan beri politika bu kadar teknolojik oldu, değil mi? Bir zamanlar el sıkışmalar, kahvehane sohbetleri, miting meydanları derken, şimdi yapay zeka var!
Evet, yanlış duymadınız, yapay zeka! CHP, bu sefer işi bir adım öteye taşıyıp Büyükşehir Adayını yapay zeka ile seçmiş. Adı da Tugay. Peki, bu Tugay ne demiş biliyor musunuz? "En kötü CHP'li Belediye, en iyi AK Partiliden daha iyidir."
Şimdi, durup bir düşünmemiz gerekiyor. Acaba bu, yapay zekanın kendi başına ulaştığı sonuç mu, yoksa ona bu yönde bir "eğitim" mi verildi? Yapay zekanın siyasi analiz kabiliyetleri üzerine tezler yazılabilir bu cümle ile. Kim bilir, belki de Tugay, yapay zeka tarafından değil, bir mizahşör tarafından seçilmiştir.
Burada durup sormazsam olmaz; bu cümle, siyasetin yeni mottosu mu olacak, yoksa sadece günübirlik bir slogandan mı ibaret? Ve daha da önemlisi, bu durum, AK Partilileri nasıl etkileyecek? Belki de onlar da kendi yapay zekalarını programlamaya başlarlar ki bu, siyaset arenasında bir "yapay zeka savaşları"na yol açabilir.
Eğer bir CHP'li belediye bir proje başlattığında bu, "ileri görüşlülük" olarak adlandırılıyorsa, aynı proje AK Parti tarafından yapıldığında "gereksiz yere kaynak israfı" mı oluyor? Bu durum, belki de yapay zekanın değil, insan zekasının çözmesi gereken bir paradoks.
Ve şimdi, bir an için düşünelim: Eğer yapay zeka, siyasi tercihlerimizi belirleyecek kadar gelişmişse, acaba seçimlerde oylarımızı da ona mı bırakmalıyız? Yoksa bu, politik bir "Matrix"e mi dönüşür?
Sonuç olarak, Büyükşehir Adayı Tugay'ın bu cesur ifadesi, sadece siyasi bir tartışmanın ötesinde, teknolojinin politika üzerindeki etkisine dair daha büyük bir konuşmanın başlangıcı olabilir.
Ve belki de gelecekte, siyasi partilerin değil, yapay zekaların mücadelesi sahneye taşınır.
Ah, siyasi sahne, sen ne kadar değişken, ne kadar teknolojik ve ne kadar…