Dolar 34,0199
%-0.12
Euro 38,0606
%0.41
Altın 2.832,970
%1.07
Bist-100 9.976,00
%2.06

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°

Karşıyaka’da işçi kıyımı: Kriz yönetimi mi, iftira kampanyası mı?

Karşıyaka Belediyesi’ne ait Kent AŞ bünyesinde çalışan 93 işçinin işten çıkarılması, tam anlamıyla rezalet! İşten çıkarılma gerekçesi olarak haziran ayına ait ücretlerin ödenmesi için 30, 31 Temmuz ve 1 Ağustos tarihlerinde yapılan iş bırakma eylemi gösterildi. Evet, yanlış duymadınız; yıllarca hizmet vermiş, emeğiyle Karşıyaka’ya katkı sunmuş personeli tazminatsız olarak işten atmak için “ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller” bahanesi kullanıldı.

İşçi kıyımının arkasındaki bu gerekçe tam anlamıyla bir skandal...

Belediye yönetimi, işçileri Başkan Behice Yıldız Ünsal ile karşı karşıya getirecek bu operasyona neden ihtiyaç duydu?

Peki bu operasyonun gerçek amacı ne?

Hadi gelin biraz düşünelim...

Aynı gün ne olmuştu?

İzmir büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Karşıyaka’yı ziyaret etmişti. Üstelik bu ziyaretin ardından yapılan meclis toplantısında Tugay, olan biteni öğrenip, rahatsızlığını açıkça dile getirdi.

Başkan Tugay, Karşıyaka’da patlak veren işçi kıyımı kriziyle ilgili olarak adeta ateş püskürdü.

Ve haklı da!

Tugay’ın açıklamalarını dinlediğimizde, bu işin perde arkasında nelerin döndüğünü anlamak pek zor değil.

Şimdi Cemil Tugay’ın açıklamasına kulak verelim: “Biz, her belediyeye yaptığımız gibi Karşıyaka’ya da gittik. Yıldız Başkan orada olsaydı o da söylerdi, ama işçilerle ilgili tek kelime etmedik. Allah şahit, o toplantıda işçi kıyımı konuşulmadı.”

Ama ne oldu?

Ziyaretin hemen ardından, “Cemil Tugay geldi, işçiler kapının önüne kondu” denildi. Tugay haklı olarak bu suçlamaya isyan ediyor: “Benimle ilişkilendirilmesi büyük ahlaksızlık! Ben bu insanları çıkartacak olsam kendi dönemimde çıkartırdım.”

Evet, gerçekten de işin içinde başka bir hesap var gibi görünüyor.

Tugay’ın Karşıyaka’daki bu ziyareti, onunla bu işçi kıyımını ilişkilendirmek için kullanıldı mı? Bunu sormamak mümkün mü?

Tugay, bu tür iddiaları “yalan ve safsata” olarak nitelendiriyor ve ekliyor: “Ben o insanların işten çıkartılmasıyla asla alakam yoktur, beni bununla alakalandırmaya çalışmanız büyük ayıptır.”

Gelin biraz geri adım atalım. Cemil Tugay, Karşıyaka Belediye Başkanı olduğu dönemde işçilerin maaş ve ikramiyelerini düzenli ödemiş, belediyenin ekonomik durumunu toparlamak için çaba sarf etmişti. Şimdi ise, “Belediyelerin bütçe sıkıntıları var, bu tabloyu yaratanlar belli” diyor. Tugay, sorumluluğun kendisine yıkılmasına karşı çıkıyor ve işin aslını anlatıyor: “Pandemi, ekonomik kriz… Hep birlikte yaşadık, ama iş CHP’li belediyelere gelince ayrı bir hikâye yazılıyor.”

Cemil Tugay’ın bu çıkışı, krizin aslında ne kadar derin olduğunu ve asıl hedefin kim olduğunu gözler önüne seriyor. İşçilerin işten çıkarılmasıyla ilgili olarak “Disiplin sorunu” bahanesi ileri sürülüyor, ama bu olayın altındaki hesaplar ne?

Tugay, son derece net bir şekilde kendisini savunuyor: “Ben artık Karşıyaka’nın başkanı değilim. Orada bir belediye başkanımız var ve onun idari kararlarına saygı duyuyorum. Ama bu işçi kıyımının benimle ilişkilendirilmesi kabul edilemez!” Peki, o zaman bu işin altında kim var?

Bu operasyona kim imza attı?

Sonuç olarak, Cemil Tugay’ın açıklamaları, Karşıyaka’daki işçi kıyımı skandalının arkasındaki gerçekleri bir bir ortaya çıkarıyor. Belediyenin kötü yönetiminden kaynaklanan sıkıntılar, şimdi eski başkanın üzerine yıkılmaya çalışılıyor.

Ama bu, ne kadar inandırıcı?

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, bu iftiraların altında kalacak gibi görünmüyor. Ancak, bu kirli oyunun sahne arkasında nelerin döndüğünü öğrenmek için daha çok sorular sorulması gerekiyor.

Hayır, kimse bana bu işçi kıyımının Başkan Tugay’ın ziyaretine denk gelmesinin tesadüf olduğunu söylemesin. İnsanın aklına türlü türlü sorular gelmez mi?

Belediye yönetimi krizi yönetemedi, evet. Ama bu krizi bahane edip faturayı Cemil Tugay’a çıkarmaya çalışan birileri var sanki. Bu kadar açık oynanan bir oyunun başka nasıl açıklaması olabilir ki?

Karşıyaka Belediyesi, işçi kıyımının altından kalkamadı.

Ama kalkamadığı gibi suçu eski başkanın üzerine yıkmaya çalışıyor…

En azından görünen bu…

Bu, ahlaksızlığın ta kendisi değil de nedir?

İşin daha da trajik yanı, Başkan Tugay’ın bu kirli oyuna tamamen habersiz bir şekilde çekilmesi…

Tugay, olan biteni meclis toplantısında öğrendiğinde, durumu tüm çıplaklığıyla ortaya koydu. Kısacası, Karşıyaka Belediyesi’nde yaşanan bu skandal, Belediye Başkanı Behice Yıldız Ünsal ve ekibinin ne denli zayıf bir kriz yönetimi sergilediğinin de en net göstergesi.

Sonuç olarak, Karşıyaka’da yaşanan bu işçi kıyımının ardında yatan gerçekler, Belediye yönetiminin içler acısı durumunu gözler önüne seriyor. Olan biteni anlamak, gerçekleri görmek isteyenler için tüm taşlar yerine oturmuş durumda.