Korku tüneli
Yereldeki siyasi mücadele, kimi politikacıların kaygan ve oynak zeminindeki kıvrak dansıdır. Dans etmesini bilmeyenler için de yalnızlıktır, tek başına bırakılmışlıktır.
Yalnızlık kşşinin kendi tercihi olabilir. Fakat bir kişiyi kasten yalnız bırakmak onu cezalandırmaktır. Kıskançlıktır. Çekememezliktir, art niyettir. Özgüvensizliğin dışa vurumudur.
Her seçimde sosyal demokratların adeta amiral gemisi olan Karşıyaka’da, önümüzdeki yerel seçimlerin finali yaklaşmışken, Belediye Başkan Adayı Sayın Dr Cemil Tugay’ın seçim çalışması için gittiği her yerde, sorumluluğu gereği hep yanında bulunması gerekenler neden kendisini yalnız bırakıyor'
Yaklaşık 40 Bin seçmeni bulunan ve CHP’li bir tek meclis üyesi adayı olmayan Şemikler, Fikrialtay ve Demirköprü’de Belediye Başkan Adayı Sayın Dr. Cemil Tugay’ın spontane olarak gelişen ve partili olmayanların da katıldığı bir seçim çalışmasına, öfkeli bir üslupla tepki göstererek önlemeye çalışan sayın beyefendi, bu öfkenizin gerçek nedeni nedi? Bir korku tüneline girmiş gibi neden böyle telaşlandını?
Politika trafikte araç kullanmaya benzer. Çok iyi bir sürücü olmanız, diğer sürücülerin yapacağı hatalardan sizi korumaz. Bu bağlamda, mevkii ve makamı ne olursa olsun politikacılar, sözlerini söylemeden önce çok iyi düşünmelidirler.
Sözün özü: İster politikada olsun ister sosyal yaşamda, kişiler arasındaki ilişkiler, gönüllerdeki çiçek bahçesi gibidir. Bu bahçedeki sevgi, saygı çiçeğini dalından koparan, gönüllerdeki sevginin ve saygının yok olmasına razı olandır.