'Delegeler figüran mı'
90’lı yıllarda genç bir gazeteci iken parti içi demokrasiye susamış yüreklere su serpen söylemleriyle sosyal demokratların idolü olan bir sayın milletvekilimizin, 14 Kasım Cumartesi günü yapılan Seferihisar İlçe CHP Kongresinde, delegelerinin ve parti örgütünün özgür iradesini hiçe sayan aşağıdaki talihsiz konuşması CHP örgütü için kaygı vericidir…
Atila Sertel, “Siyaseti birlikte yapmayı unutmamalıyız. Bütün makamların gelip geçicidir. Partimizi iktidar yapmak için bütün zorlukları beraber aşmalıyız. Genel başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile buraya gelmeden önce oturdum konuştum. Ben hiçbir ekibe bağlı değilim, sizinle ekibim. Sizden bir şey öğrenmem gerekir. Ben geçen dönem Deniz Yücel’e destek verdim. Şimdi ne yapacağı? Dedim. O da bana, ‘Aynen Deniz Yücel’le devam edeceğiz.’ Dedi. Bu Deniz Yücel’de üstten bir destek olarak algılanmalı. Aday olur yarışır; ama ben tek oyumu Deniz Yücel’e vereceğim.”
Sormak gerekir, on beş gün önce sona eren delege seçimlerindeki parti içi demokrasi yarışı, parti üst yönetimi için hiçbir kıymeti harbiyesi olmayan nafile bir seçim gösterisi miyd? Bütün bunların hepsi yoksa birer tiyatro oyunu muydu'
Evet, yine sormak gerekir, bir demokrasi şenliğine katılır gibi gidip delege seçimlerinde oy kullanan partililer de bu tiyatronun birer figüranı mıydı'
Partililer, istediği il ve ilçe yöneticilerini seçemeyecek, partisinin milletvekili, belediye başkanı ve belediye meclis üyesi adayını özgür iradesiyle kendisi belirleyemeyecek ve siz her fırsat bulduğunuz yerde parti içi demokrasi nutukları atacaksınız!