Tunç Soyer ve Cemil Tugay'dan beklenen
1997’de İzmir Metrosu’nun yapımını üstlenen firmanın çalışmalarını incelemek bulunduğumuz İsveç’te, Stockholm Belediyesini ziyaretimiz sırasında genç bir şehir plancısının, Stockholm’ün alt yapısı ilgili verdiği bilgiler hepimizi şaşırtmıştı.
“Stockholm’de toplu ulaşım, yol, su ve kanalizasyon gibi alt yapı hizmetleri, uzun yıllar önce bir daha ele alınmayacak ve yenilenmeyecek bir şekilde planlanmıştır. Stockholm’ün caddelerinde bulvarlarında ve meydanlarında belki elli, belki de daha fazla yıldan beri ne bir karış yol kazılmış, ne de bir tek bordur taşı yerinden sökülerek yenilenmiştir…”
Ne yazık ki son yıllarda gelişen inşaat furyasıyla hızla genişleyip büyüyen İzmir’de, toplu ulaşım, yol, su, elektrik, kanalizasyon gibi alt yapı sistemleri için bu inşaat furyasının neden olduğu nüfus artışına uyumlu gerekli önlemlerin alınmaması İzmirlilerin yaşam kalitesi her geçen gün düşürmektedir.
Bunun bir örneği de Kuzey İZBAN Projesidir. Bir önceki İzmir Büyükşehir Belediyesi yönetiminin hazırladığı ve 2010 yılında işletmeye alınan 80 kilometrelik Aliağa-Menderes Hafif Raylı sistem projesiyle, yaklaşık yüz bin kişinin yaşadığı Şemikler-Yalı-Fikri Altay-Demirköprü ve Atakent semtleri, Berlin Duvarı gibi beton bariyerleriyle birbirinden koparılmıştır.
Şemikler-Atakent güzergâhının iki yakasındaki semtlerde oturan on binlerce vatandaş karşı tarafa geçmek için yüzlerce metre uzaklıktaki yaya geçitlerini kullanmak zorunda kalırken keza binlerce araç sahibi de bin-bin beş yüz metre uzaklıktaki alt ve üst geçitlere yöneltilmiştir.
Oysa birbirine yakın büyük semtler, insanların kendilerine özgün kültür farklılıklarıyla beraberce yaşadığı yerleşim yerleridir. Bu yerleşim yerlerini Berlin Duvarı gibi ikiye bölerseniz binlerce vatandaşın birlikte yaşam geleneğini ve kültürünü yok edersiniz.
Çağımızın mucize ulaşım sistemi metrolar, dünyanın birçok kentinde, ya yeraltında ya da beton bloklarla yer üstünde inşa edilirken, Şemikler güzergâhında işin kolayına kaçılarak hemzemin üstünde inşa edilmiştir.
Arabistan çöllerindeki kentlerde bile yükseltilmiş beton direkler üzerinde, klimalı istasyonları ve makinistti olmayan otomatik metro sistemleri kurulduğu, denizlerin üstüne havaalanı ve kilometrelerce uzunluğunda köprülerin yapıldığı bir teknoloji çağında, yüz binlerce vatandaşın birbiriyle buluşmasını engelleyen İZBAN’ın çağ dışı beton bariyerleri yüzünden Karşıyaka’nın en güzel semtti güzelim Şemikler ağlıyor.
Kendilerinden olağanüstü hizmetler beklediğimiz Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer’le Karşıyaka Belediye Başkanımız Cemil Tugay’ın el ele vererek günümüzün çağdaş kent kültürüne yakışmayan bu Kuzey İZBAN Projesini, ne pahasına olursa olsun revize ederek yeni bir projeyle Şemikler’in kuzeyi ile güneyini birleştirmelidirler.
Sevgili Tunç Soyer ve sevgili Cemil Tugay, kentlerde yazılan olağanüstü öyküler zaman tünelinde bir gün yıllarca unutulmayacak olağanüstü efsanelere dönüşür.