Masalcı parti büyüğümüz
Bir zamanlar kendisine gönül kapımızı açtığımız partimizin ulu çınarı sayın Adnan Keskin’in, yıllar önce kendisiyle yaşadığım can sıkıcı bir polemiğe rağmen… geçen ay CHP Genel Sekreterliğinden alınmasına yine de üzüldüm… o polemikten sonra masalcı parti büyüğüm olmuştu…
Özfatura’nın 1998 yılı bütçesine… CHP gurubunun ret oyu verme kararına rağmen evet oyu veren, Konak Belediye Başkanı Ahmet Sarışın ve Narlıdere Belediye Başkanı Mustafa Karahan CHP İzmir İl Yönetim Kurulu tarafından CHP İl Disiplin Kuruluna sevk etmişti. Başkanı olduğum İl Disiplin Kurulu… parti tüzüğüne aykırı davrandıkları gerekçesiyle… Ahmet Sarışın’ı iki yıl, Mustafa Karahan’ı da bir yıl geçici olarak partiden ihraç etmişti.
Kendisi gibi katıksız bir Baykalcı olan sevgili Ahmet Sarışın’ın partiden ihraç edilmesini içine sindiremeyen CHP’nin güçlü Genel Sekreteri Adnan Keskin, önce İzmir İl Başkanı Osman Özgüveni görevden aldı. Yerine İl Yönetim Kurulu Üyesi Yıldırım Memişcan’ı atadı… daha sonra da disiplin kurulu başkanlığına bir yazı göndererek, benim de İzmir Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi olduğum için parti tüzüğüne göre disiplin kurulu başkanlığı yapamayacağımı bildirerek derhal disiplin kurulu başkanlığından istifa etmemi istedi.
Partinin tüzüğünde böyle bir madde yok diye İtiraz etmeme oralı olmadı; istifa etmem için ısrar etti: “Ben ne diyorsam odur; yoksa sonucuna katlanırsın.”
“Mühür kimde ise Süleyman odur.” mantalitesine sahip bir siyasetçi olduğunu biliyordum. Partime zarar vermemek için kendisiyle fazla polemik yaratmadan İl Disiplin Kurulu Başkanlığından istifa ettim.
Gün geldi… Baykalcı Ahmet Sarışın’ı partiden ihraç ettiren CHP İzmir İl Başkanı Osman Özgüveni görevden alan Sayın Adnan Keskin… CHP Genel Başkanı Sayın Deniz Baykal’la ters düşerek genel sekreterlikten istifa etmek zorunda kaldı… İstifasından sonra müthiş bir “Anti Baykalcı” oluverdi... beklenilmeyen bu manevrası o günlerde siyaset arenasında şaşkınlık yaratmıştı…
Parti tüzüğünü kendi mantığına göre yorumlayarak… İzmir İl Disiplin Kurulu Başkanlığından istifa etmemi isteyen masalcı parti büyüğüm… sevgili Adnan Keskin… Baykal’a karşı gelmenin bedelini yeniden milletvekili seçilemeyerek ödedi…
Bu masalcı sevgili parti büyüğümüz Adnan Keskin bir süre bekledikten sonra yine olağanüstü müthiş bir manevrayla yeniden Baykalcı oldu… ve sayın Deniz Baykal’ın inayetiyle CHP kontenjanından İş Bankası Yönetim Kurulu Üyeliğini kaptı”
Mealen bildiğim kadarıyla, özel şoförlü lüks bir makam aracı… milletvekilliğinin üç katı maaş… ve İş Bankası Genel Merkezinde özel sekreterli bir çalışma odası… fena da değildi… “Helâl hoş olsun.” Demekten başka ne diyebilirdik ki…
Kimileri için geçmişle geleceği ne güzel harman etmişti Tevfik Fikret… “Bu harmanın gelir sonu, kapıştırın giderayak / Yarın bakarsınız söner, bugün çatırdayan ocak / Bu günkü mideler kavi, çorbalar sıcak / Atıştırın, tıkıştırın, kapış, kapış çanak, çanak “
Özfatura’nın 1998 yılı bütçesine… CHP gurubunun ret oyu verme kararına rağmen evet oyu veren, Konak Belediye Başkanı Ahmet Sarışın ve Narlıdere Belediye Başkanı Mustafa Karahan CHP İzmir İl Yönetim Kurulu tarafından CHP İl Disiplin Kuruluna sevk etmişti. Başkanı olduğum İl Disiplin Kurulu… parti tüzüğüne aykırı davrandıkları gerekçesiyle… Ahmet Sarışın’ı iki yıl, Mustafa Karahan’ı da bir yıl geçici olarak partiden ihraç etmişti.
Kendisi gibi katıksız bir Baykalcı olan sevgili Ahmet Sarışın’ın partiden ihraç edilmesini içine sindiremeyen CHP’nin güçlü Genel Sekreteri Adnan Keskin, önce İzmir İl Başkanı Osman Özgüveni görevden aldı. Yerine İl Yönetim Kurulu Üyesi Yıldırım Memişcan’ı atadı… daha sonra da disiplin kurulu başkanlığına bir yazı göndererek, benim de İzmir Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi olduğum için parti tüzüğüne göre disiplin kurulu başkanlığı yapamayacağımı bildirerek derhal disiplin kurulu başkanlığından istifa etmemi istedi.
Partinin tüzüğünde böyle bir madde yok diye İtiraz etmeme oralı olmadı; istifa etmem için ısrar etti: “Ben ne diyorsam odur; yoksa sonucuna katlanırsın.”
“Mühür kimde ise Süleyman odur.” mantalitesine sahip bir siyasetçi olduğunu biliyordum. Partime zarar vermemek için kendisiyle fazla polemik yaratmadan İl Disiplin Kurulu Başkanlığından istifa ettim.
Gün geldi… Baykalcı Ahmet Sarışın’ı partiden ihraç ettiren CHP İzmir İl Başkanı Osman Özgüveni görevden alan Sayın Adnan Keskin… CHP Genel Başkanı Sayın Deniz Baykal’la ters düşerek genel sekreterlikten istifa etmek zorunda kaldı… İstifasından sonra müthiş bir “Anti Baykalcı” oluverdi... beklenilmeyen bu manevrası o günlerde siyaset arenasında şaşkınlık yaratmıştı…
Parti tüzüğünü kendi mantığına göre yorumlayarak… İzmir İl Disiplin Kurulu Başkanlığından istifa etmemi isteyen masalcı parti büyüğüm… sevgili Adnan Keskin… Baykal’a karşı gelmenin bedelini yeniden milletvekili seçilemeyerek ödedi…
Bu masalcı sevgili parti büyüğümüz Adnan Keskin bir süre bekledikten sonra yine olağanüstü müthiş bir manevrayla yeniden Baykalcı oldu… ve sayın Deniz Baykal’ın inayetiyle CHP kontenjanından İş Bankası Yönetim Kurulu Üyeliğini kaptı”
Mealen bildiğim kadarıyla, özel şoförlü lüks bir makam aracı… milletvekilliğinin üç katı maaş… ve İş Bankası Genel Merkezinde özel sekreterli bir çalışma odası… fena da değildi… “Helâl hoş olsun.” Demekten başka ne diyebilirdik ki…
Kimileri için geçmişle geleceği ne güzel harman etmişti Tevfik Fikret… “Bu harmanın gelir sonu, kapıştırın giderayak / Yarın bakarsınız söner, bugün çatırdayan ocak / Bu günkü mideler kavi, çorbalar sıcak / Atıştırın, tıkıştırın, kapış, kapış çanak, çanak “