Tacettin Bayır’a yapılan büsbüyük haksızlık
Öyle bir haber çıkmış ki…
Neymiş, Balıkesir’de “depreme dayanıklı konut yapılacak” diye hazine arazisi belediyeye devredilmiş; sonra da belediye, bu arazinin satışından kimlere, nasıl menfaat sağlamış… Kimine göre usulsüz, kimine göre “piyasasının çok altında”. Tamam, buraya kadar kabul…
İddialar ciddi, araştırılsın.
Sonra ne oluyor?
Haberin ortasına birden Tacettin Bayır’ın adı pat diye sokuluyor.
Gerekçe?
“Şirketin sahibi Bayır’ın damadıymış.”
Buyurun buradan yakın!
Arkadaş, bir durun bakalım:
Bu “damat” dedikleri kişi Bayır’ın kızıyla yıllar önce boşanmış mı, boşanmamış mı?
Boşanmışsa, ortada hangi “damat” var?
İlişki bitti, yollar ayrıldı.
Peki bu iftiraların amacı ne?
Daha büyük skandal ne biliyor musunuz?
Bu haberleri yapanlar gayet iyi biliyorlar ki Tacettin Bayır:
Uzun yıllardır siyasetten tek kuruş kazanmamaya özen göstermiş,
Milletvekili maaşını dokunmadan burs dağıtmış,
Herkesin “temiz siyaset” deyince aklına gelen bir isim olmuş.
Şimdi bu kadar açık ve net bir gerçeğe rağmen, gidip “Bir o var, bir bu var” diye insanların aklını karıştırıyorlar.
Ayıptır!
Belki de amaç haberi büyütmek, tıklama almak, reyting yakalamak veya “Bizimkiler böyle istedi” demektir.
Bilemiyorum.
Ama ortada bir haksızlık var mı, var.
İddia ediyorum:Bu haberi köpürtenlerin derdi, tacı-tunçlu dosyayı ortaya çıkarmak değil.
Hedefleri, “Tacettin Bayır’ın ismini bu işe dahil edelim, dedikoduyu büyütelim, ortalık karışsın, biz de buradan ekmek yiyelim.”
Bu, düpedüz insanları karalama faaliyetidir.
Tacettin Bayır, senelerdir “beyefendi milletvekili” diye anılır. Bütün İzmir bilir; mali konularda, bağış konusunda, dürüstlükte adı sınanamaz.
Ama gelgelelim, böyle bir satış skandalı üzerinden niye ona çamur atılıyor?
İşte orası meçhul!
Bakın kardeşim, tartışma konumuz belli:
Hazine arazisi neden bedavaya bir şirkete devredilmiş?
Belediye hangi şartlarda bu araziyi satmış, kim kazanç sağlamış?
Rezerv alan, depreme dayanıklı konut yapılacak diye verilip de niye başka amaçlarla kullanılıyor?
Hadi bunları konuşalım.
Ama konuyu durduk yerde “Tacettin Bayır’ın damadıymış” diye köpürtmek neyin nesi?
Üstelik ortada gerçek dışı bir “damat” bağı var.
Adamlar yıllar önce boşanmış, yollarını ayırmış. Bu mu sizin “bomba” diye sunduğunuz bilgi?
Tövbe, hâlâ aynı nakarat: “Eee, damat sayılır…” Hadi oradan!
Ne yazık ki bu çirkin habercilik anlayışı, toplumsal güvensizliği katmer katmer büyütüyor. İnsanlar “Bunların hepsi aynı” deyip geçiyor.
Ama hayır, değil işte!
Tacettin Bayır gibi “temiz siyaset” için ömrünü adamış, maaşını burslara bağışlayan, dürüstlüğüne laf söyletmeyen isimleri böyle şeylere alet etmeye kimsenin hakkı yok.
Şimdi diyorum ki; bu iddiaları “habermiş” gibi paylaşıp, koca bir insanın itibarını lekeleyenler, yarın gerçekler ortaya çıkınca hangi yüzle ortada dolaşacak?
Ne diyecekler? “Kusura bakma, biz de öyle duymuştuk…” Bu kadar ucuz!
Şu gerçeği bir kenara not edin: Eğer ortada gerçekten milyarlık bir arsa rantı varsa, haksız kazanç söz konusuysa, elbette ortaya çıksın, kim suçluysa cezasını çeksin. Ama bunu yaparken Tacettin Bayır gibi tertemiz bir siyasetçiyi de yalan yanlış biçimde manşetlere taşımak, “damat” masalına sarılmak…
Pes doğrusu!
Benim bu konuda tavsiyem net:Haberlerinizdeki yanlış bilgileri derhal düzeltin.
Okuyucuyu da, kamuoyunu da aptal yerine koymayın.
Tacettin Bayır’ın adını karıştırarak haberinizi “alevlendirmeye” çalışmayın.
Ve nihayet, bir noktayı da altını çize çize vurgulamak isterim: Temiz siyasetçi kalmadı diyenlere inat, hâlâ halk için varını yoğunu harcayan insanlar var.
Onlardan birinin adı Tacettin Bayır.
Kendisi hakkındaki bu deli saçması “damat” iddiasını ortaya atanlara söylüyorum:
Yazıklar olsun!