Emekli-Sen ve CHP’nin bu haftaki durağı Gaziemir oldu
DİSK’e bağlı Emekli-Sen’in birlik, beraberlik ve kaynaşmak adına gerçekleştirdiği kahvaltıların bugünkü ev sahibi Gaziemir şubesi oldu. Gaziemir Tepe Restoran’da gerçekleşen kahvaltıda emeklilerin sorunları masaya yatırılırken, gündemdeki gelişmeler üzerinden hükümete çarpıcı mesajlar verildi.
- Ege Postası
- 25.05.2013 - 15:09
Türkbay; ‘’Artık Kenarda Oturmanın Vakti Geçti!’’
Türkiye’nin karanlıktan çıkmasının yolunun örgütlü mücadele olduğuna değinen ev sahibi Emekli-Sen Gaziemir Şube Başkanı Tahir Türkbay, ‘’Bu güzel topluluk heyecan veriyor, mutluluk veriyor. Biz Emekli-Sen olarak 1995 yılında emeklilerin sorunlarını haklarını aramak için yola çıktık maalesef günümüzde AKP iktidarının zalimane zulümane yönetimi sonucu kendi sorunlarını bir tarafa bıraktı. İşsiz olan çocuklarının okula gidemeyen, dershaneye gidemeyen torunlarının sorunlarıyla uğraşmaya başladı. Bugün ülkemiz hızla karanlıklara doğru yol almakta. Bu karanlıklardan çıkmanın yolu örgütlü toplum mücadelesinden geçiyor. Komşularımızı, arkadaşlarımızı, kim varsa örgütlü mücadelemize katkı sağlamalarını istiyorum. Artık kenarda oturmanın zamanı geçti’’ dedi ve sözlerini ‘’Kurtuluş yok, ya hep beraber ya hiç birimiz’’ diyerek sonlandırdı.
Beko; ‘’Bu Ülkeninin Hitleri’ni Yıkana Kadar…’’
Geçtiğimiz hafta Reyhanlı’ya yaptıkları ziyaret sırasında gördüklerinden çok etkilendiğini belirten DİSK Genel Başkanı Kani Beko, Reyhanlı halkının Erdoğan’a karşı öfkesinin bitmeyeceğini söyledi. Katledilen insanların sorumluluğunun AKP hükümetinde olduğunun altını çizen Beko, Erdoğan diktasının son bulması için kol kola verip çalışmaları gerektiğini vurguladı. Beko, ‘’Dün Almanya’da Hitler önce kendi halkına, sonra tüm dünyaya savaş atı. Milyonlarca insanı katletti. Aynı siyaseti İtalya’da Mussolini ve diğer ülkelerde başka diktatörler devam ettirdi. Bugün Almanya’da, İtalya’da ve İspanya’da demokrasi, özgürlük ve kardeşlik mücadelesi verenler sokaklarda rahatça gezebiliyor. Çünkü, bugün ne Hitler, ne de Mussolini yok. Yarın bu ülkenin Hitler’i de bu ülkede olmayacak. Yarın bu ülkenin Hitleri’ni yıkana kadar sizlerle mücadele edeceğiz ve sonuna kadar da hazırız. Onlar gidecek biz birlik ve beraberlik şarkıları söylemeye devam edeceğiz’’ açıklamalarında bulunarak emeklilere birlik olma çağrısı yaptı.
Güven; ‘’Son 10 Yılı Gözden Geçirin’’
Konuşmasına ‘Son 10 yılı gözden geçirmenizi bekliyorum’ diyerek başlayan CHP İzmir Milletvekili Hülya Güven, seçim öncesi çıkarılan İntibak Yasası ile birlikte emeklilerin göz göre göre kandırıldığını belirtti. 2014 seçimine doğru aynı şeylerin tekrarlanacağını öne süren Güven, ‘Ücretsiz Sağlık Hizmeti’ politikasıyla gelenlerin yolundan saparak ‘Paran yoksa hastaneye gitme şansın yok’ rotasına girdiğini söyledi. Güven, ‘’Çocuklarınızın ileride nasıl bir ülkede yaşamak istediğini düşünün, geçmiş 10 yılı bir gözden geçirin. Çocuklarımıza, torunlarımıza nasıl bir ülke bırakmak istiyorsak hep birlikte gayret edip, doğrunun peşinden giderek bunu başaracağımıza inanıyorum’’ diye konuştu.
Çam;‘’ Kendimizi Yeni Baştan Gözden Geçirmeliyiz’’
Öz eleştiri yaparak sözlerine başlayan CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, seçime 10 ay gibi bir süre kala herkesi birlik olmaya davet etti. Çam, ‘’Türkiye’de 10 buçuk milyon emekli var, 9 milyon civarında da engelli var. Yaptı 19 milyon. AKP’nin son 2011 seçiminde aldığı oy 21 milyon yani 19 milyon üzerinde 2 milyon artı oy aldı. Baktığımızda emekli hayatından memnun değil, engelliler değil, çiftçi değil, gençler memnun değil, kadınlar memnun değil ama biz şu 2 rakamı bir araya getirip 19 milyonu bulamıyoruz. Demek ki bizim de burada düşünmemiz gereken, kendimizi yeni baştan kendimizi gözden geçirmemiz gereken bir durum söz konusu. Burada bulunan hepimizin kendimizi gözden geçirmemiz gerekiyor. 11 yıllık AKP iktidarına son verme, bunları alaşağı etmenin dönemi önümüzdeki seçimlerde karşımıza gelmektedir. Bunun için hep birlikte örgütlenmemiz ve ülkemizi AKP’nin 11 yılda getirmiş olduğu uçurumun kenarından kurtarmanın direnç noktasıdır. 10 aylık süreyi çok iyi değerlendirmemiz gerekiyor’’ şeklinde konuştu.
Çıray; ‘’Devletin Kendisini Muayenehane Yaptılar’’
AKP’nin ilk zamanlarda sağlıkla ilgili aldığı kararları desteklediklerini fakat iktidara gelişlerinden bir müddet sonra yapılan uygulamalarla sağlık hizmetlerinin özelleştirildiğini söyleyen CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray, ‘’Bir yanda sayın bakan muayenehaneleri kapatıyoruz derken bir yandan bunun tam aksini yapmaya başladılar. 2002 senesinde AKP iktidara geldiği zaman Türk milletinin cebinden harcadığı sağlık harcamaları 2 buçuk milyar lirayken bugün Türk milletinin cebinden harcadığı para 11 milyar liraya ulaşmıştır. Yani muayenehaneleri kapatıyoruz diye övünenler devletin kendisini muayenehane haline getirmişlerdir. Hesapsız kitapsız siyasetleriyle sağlıktaki israflarıyla ve çektikleri peşkeşlerle sağlık harcamalarını 16 milyar dolardan 60 milyar dolara çıkardılar. Bizim milletin sağlığı için harcanan parayı kıskanmayız. Biz CHP olarak iddia ediyoruz onların 60 milyar dolara yaptıkları işi biz aynı kalitede 30 milyar dolara yapabiliriz. Ben bu işin uzmanı, 4 yıl sağlık bakanlığı müsteşarlığı yapmış biri olarak söylüyorum’’ diyerek AKP’nin ayağını yorganına göre uzatmadığını ve elini vatandaşın cebine attığını söyledi. CHP’nin iktidara geldiğinde ilk işinin sağlıkta katkı payını kaldırmak olduğunu söyleyen Çıray, bunun insanlık adına yapılması gereken temel bir unsur olduğunu belirtti.
‘’Siz Hiçbir Zaman Dağa Çıkmadınız!’’
Hastalık derecesinde Atatürkçü olduğunu ve hiçbir zaman ‘Ne Mutlu Türküm Diyene’ demekten çekinmediğinin altını çizen Çıray, ‘’Ben hastalık derecesinde Atatürkçü bir adamım. Ne Mutlu Türküm Diyene diyenlerdenim Atatürk gibi, bana öyle öğrettiği için. Ama ben sizin vekiliniz olmaktan ayrıca gurur duyuyorum. Bu toprakların çocuğu olarak sizler hiçbir zaman dağa çıkmadınız. Bu toprakların çocukları olarak sizler hiçbir zaman bebekleri katletmediniz, bu toprakların çocukları olarak sizler birbirinize nerede doğduğunuzu sormadınız. Siz bu topraklarda barış, kardeşlik ve dostluk içinde yaşadınız sizinle gurur duyuyorum, sizin vekiliniz olmaktan gurur duyuyorum’’ diyerek sözlerini sonlandırdı.
Güler; ‘’Sahte Görüş Sürecine İlişkin Görüşlerimi Belirtmek İstiyorum’’
Zaman zaman yaptığı sivri çıkışlarla kendisinden söz ettiren CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler diğer vekillerin aksine ‘Barış Süreci’ konusuna değindi. Emekli öğretim üyesi olarak görevi biter bitmez emeklilerle birlikte mücadele edeceğini müjdesini veren Güler, örgütün delegesi olarak elinden geleni yapacağını ifade etti. ‘Sahte Görüş Sürecine ilişkin görüşlerimi belirtmek istiyorum’ diyerek sözlerine devam eden Güler, ‘’Türkiye’yi kasıp kavuruyorlar analar ağlamasın çocuklarımız ölmesin diye. Bir takım görüşmeler çalışmalar gidiyor, Akil adamlar Türkiye’yi sarmış durumda. Ama herkes çok net olarak şunu görüyor; Türkiye’de sözüm ona analar ağlamasın diye silahı omzunda PKK’yı sınır dışına çıkaranlar, Suriye’nin kuzeyine PKK’lıları savaşın içinde taşeron olarak kullanmayı sürdürüyorlar. Suriye’nin kuzeyinde bir özerk Kürt bölgesi yaratmak için ellerinden geleni PKK taşeronu eliyle gerçekleştiremeye çalışıyorlar, yapıyorlar. Ne yazık ki bizim ülkemize yerleştirdikleri Patriot füzeleriyle İran’a saldırmanın fırsatını kolluyorlar. Orada da böyle bir bölge yaratmaya çalışıyorlar. Sözde varış süreci Türkiye’de çok aslında orta doğuyla ilgili Kürdistan ebeliği yapma sürecidir. Şimdi anaların ağlamamasından, ateşkes yapılmış olmasından memnun muyuz, ateşkes iki ayrı devlet arasında olur. Bizim karşımızda başka devlet söz konusu değil. Bir terör örgütü var, elbette çok memnunuz şehit cenazesi gelmemesinden. Ama bu süreç kesilecek ve bizim ülkemizdeki şehit cenazelerine PKK ve uzantıları eliyle Suriye, İran, Irak’taki binlerce insanın cenazesi eklenecek. Bu süreçle beraber büyük savaş sürecini açtılar. O savaş süreci mezhepler arası savaş süreci. O nedenle hepimizin bu sürece gerçekten çok dikkatle bakması gerekiyor’’ diyerek sahte iyiliklere kanıp Türkiye’nin ve orta doğunun kana bulanmasına izin verilmemesi gerektiğini savundu. Güler, ‘’Artık aldanmayla geçecek bir gün bile yok. Bu nedenle bu hükümetin Abdullah Öcalan’la anlaşmalı bir şekilde yürüttüğü ama başında iki İngiliz’in teknik adamlık yaptığı, bütün kuvvetiyle de ABD’nin durduğu bu süreç bizim sorunlarımızı çözecek süreç değil. Biz ihtiyaçları karşılayan bir anayasa talep ediyoruz. Sahte olan ile gerçek olanı birbirinden ayırıp mücadeleyi yeni bir kulvarda örme ihtiyacı olduğunu görüp bunun için çabalıyoruz. Hiç kuşku duymuyorum biz bu çabayı yeterince sarf ederiz ve başarıyı elde ederiz’’ diye konuştu.
Yorum Yazın