Güler'den halaylı börekli toplantı

CHP İzmir Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Birgül Ayman Güler, Bornova â€“ Çamdibi’nde hemşerileriyle bir ayara geldi.

Ege Postası
12.05.2013 - 11:26

İZMİR - CHP İzmir Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Birgül Ayman Güler, Bornova â€“ Çamdibi’nde hemşerileriyle bir ayara geldi.
Bornova Belediye Başkanı Kamil Okyay Sındır,belediye meclis üyeleri, mahalle muhtarlarıve dernek yöneticileri ve partililer eşliğinde, salona gelen Güler coşkulu bir kalabalık tarafından karşılandı. Salonda “İzmir’in güçlü Meclisin cesur kadını Bornova’ya hoş geldin Çamdibi’ne” yazılı dev pankart dikkat çekti. Güler’e alkış, onuncu yıl marşı ve sevgi gösterilerinde bulunan coşkulu kalabalığın yakın ilgisi toplantının açılışının gecikmesine neden oldu.

Güler, söyleşide Yeni anayasa çalışmaları, Hatay’da yaşanan patlamamlar ve gündemdeki konular ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

“Bu süreç terör şantajı ile Anayasa’yı değiştirtme süreci”
Türkiye’nin içinde bulunduğu süreç itibariyle çok zor günlerde geçtiğini söyleyerek sözlerine başlayan Güler,sözüm ona bir çözüm süreci devam ediyor, ama artık açığa çıktı,bu süreç ne terör sorununu nede Kürt sorununu çözebilecek bir süreç. Bu süreç terör şantajı ile Anayasa’yı değiştirtme süreci. 25 Nisan’da Erbil’de Karayılan’ın yaptığı konuşma ile gördük bunu. Karayılan çözüm için ‘ben silahım sırtımda gideceğim Irak’a sen bu arada Anayasa’yı değiştireceksin, Anayasa değişiklik sürecinden ben tatmin olacağım o zaman silahları tekrardan omuzuma sürüp gelmem’. Yani diyorki beni tatmin edecek Anayasa değişikliği yap. Bunu yaptıktan sonrada bebek katili Abdullah Öcalan ile diğer PKK teröristlerin serbest bırak, bunun için gerekli adımları at. İşte bende ancak o zaman silahı bırakma, silahı terk etme görüşmelerine başlayacağım. Başbakan bir türlü bu pazarlığı söylemedi. Pazarlık silah tehdidi ile Türkiye’ye Anayasa’yı değiştirtmek” dedi.

Yeni Anayasa çalışmaları ile yapılmak istenen değişiklikleri artık bildiklerini söyleyen Güler, “Yapmak istediklerinin Anayasa’yı artık biliyoruz nede olsa ilan ettiler. Yapmak istedikleri Anayasa’dan Türk vatandaşlığını çıkartmak. Onun yerin TC Vatandaşlığı gelsin diyorlar ya da oraya hiç bir şey demeyelim. Neden diye sorduğunuzda şöyle diyorlar; “Türk vatandaşlığı etnik temellidir bazı vatandaşlar var Kürt kökenlidirler, kendilerini Türk saymadıkları için kendilerini bu ülkenden de saymıyorlar. Çıkarı verelim Anayasa’dan Türk lafını onlarda kendilerini bu ülkeden saysınlar.” Bu benim gördüğüm kadarıyla 21. Yüzyılın en büyük yalanı. Çünkü hiç kimse yalnızca Anayasa’dan bu değişiklik yapıldı takdirde ben başka hiç bir şey falan istemiyorum demeyecek. Aslında çok şey isteniyor, İstenen şey; Türkiye’de ulusal devletin ortadan kaldırılması, Türkiye’de milliyetlere etnik gruplara dayanan bir yamalı bohça bir devlet yaratılması, federasyon yaratılması ve hatta mümkün olursa federasyondan sonra ayrı devlet kurmak istenmesi.” dedi.

“Bu çözüm süreci biz barış değil işte Reyhanlı’da olduğu gibi aslında savaş vaat ediyor”
Ayrı devlet kurma niyeti olan varsa açıkça söylesin diye Güler, bu kadar çok oyuna 75 milyon insan bu kadar yalana boğmanın alemi olmadığını belirtti.Yapılmak istenen oyunu gördüklerini ve anladıklarını belirterek sözlerine devam eden Güler, “Biz bu oyunu gördük ve bizim bu oyuna rızamız yok. Biz diyoruzki etnikkimlik şereftir, ana â€“ babadan gelir, hepimizin başımızın üstünedir, hiç kimse etnik kimliği nedeniyle ne aşağılanır ne de yükseltilir ya da yüceltilir. Biz etnik kimliğimizi koruyarak yaşayalım ama biz tüm etnik kimliklerimizle, anamızdan öğrendiğimiz dil eğer başkaysa o dilleri de öğrenelim yaşatalım, kültür geceleri yapalım zenginliğimizi koruyalım. Eğer Türk ulusu yapısı içinde yaşamımızı sürdüremeyecek olursak geriye etnik kökeni ne olursa olsun kimse için hayır yok, hiç kimse için bir gelecek yok. Bizim öle inkarla, tanımamakla, ortadan kaldırmakla ilgili hiç kimseye karşı düşmanca tavrımız hiç olmadı. Mustafa Kemal Atatürk’ün yaratmaya gayret ettiği o bağımsız, kendi topraklarında egemen, Türkçe üstüne kendini yükselten, Türk ulusuna dayanan devlet bizim asla vazgeçmeyeceğimiz genel çerçeve. Bu çözüm süreci bu çerçeveden vaz geçin diyor, bu çözüm süreci biz barış değil işte Reyhanlı’da olduğu gibi aslında savaş vaat ediyor” dedi.

“Türkiye’de Cumhuriyeti yaşatacak olan ocaklar tütüyor. Hem haneler tütüyor hem de yürekler tütüyor”
Toplum olarak insafsız oyunların pençesine düşürüldüklerinin altını çizen Güler,“O yüzden en önce Kürt kökenli Türk vatandaşlarına seslenmek zorundayız, Kökenin ne olursa olsun gel. Türk ulusu yapısı içerisinde çevremizde kurulmuş bu bin bir tuzağa karşı biz direne biliriz, biz büyük kardeşlikle yürüyebiliriz. Ben bu sesin binlerce milyonlarca Türk vatandaşı tarafından çok net duyulduğunu biliyorum. Türkiye’nin dört bir tarafında köylerinde şehirlerinde bu duygunun yüreklerden ağızlara artık döküldüğünü biliyorum. Bunca din duyguları aldatılarak kullanılan kesim milli duygu ile oynanmaya başlayınca neyle karşı karşıya olduğunu gördü” dedi. Artık büyük uykunun sona erdiğini söyleyen Güler, şimdi iş başa düştü biz bu görevin altından kalkmalıyız, kalkacağız da çünkü bizim geleceğimiz bu görevin altından kalkmamıza bağlı şeklinde konuştu.Güler, “Ben gerçekten çok umutluyum Mustafa Kemal Atatürk’ün bir sözü var ‘Torosların en tepesindeki Yörük Çadırları’nın dumanları tüttüğü müddetçe Cumhuriyet yaşayacaktır’ diyor. Bakıyorum ki Türkiye’de Cumhuriyeti yaşatacak olan ocaklar tütüyor. Hem haneler tütüyor hem de yürekler tütüyor. Bu belalı günlerden bu karanlık günlerden hem ülkemizde hem dünyada barışla çıkacağımızdan en küçük bir kuşkum yok.

“Komşularımızla savaşa hayır, komşularımızın işgaline hayır, komşularımızın iç işlerine karışılmasına hayır, karışan bizim hükümetimiz olsa bile hayır”
Sözlerini Hatay’da yaşanan patlamalara değinerek sonlandıran Güler, “Bulunduğumuz ortamda sizlerle beraber olmak çok güzel ama aklımız Hatay’da ne yazık ki orada büyük patlamalar peş peşe yaşanıyor. Son aldığımız habere göre ellinin üzerinden can kaybı ve çok fazla sayıda yaralımızın olduğu söyleniyor. Sözüm ona özgür Suriye Ordusu denilen AKP İktidarı tarafından desteklenen ABD tarafından beslenen, İsrail desteği ile bir taraftan güçlendirilmiş, Irak’ta yaşanan olaylara neden olan çisten bir sözde muhalefet, Suriye halkını kanı ve göz yaşına boğuyor. Bunun için çok üzüntülüyüz ama üzüntümüz ikiye katlandı ne yazık ki bizim ülkemizin hükümeti de Suriye halkının bu katline adeta ortak oluyor adeta önderlik ediyor diyebiliriz. O yüzden bize daha çok iş düşüyor komşularımızla savaşa hayır, komşularımızın işgaline hayır, komşularımızın iç işlerine karışılmasına hayır, karışan bizim hükümetimiz olsa bile hayır. Bunun için önümüzdeki günler bizi çok çetin günler bekliyor. Öle anlaşılıyor ki bu savaşı bizim topraklarımıza doğru bu çekmeye çalışıyorlar, bu oyunları görüp hem ülkemizi hem Suriye halkını savunmak bizim güncel görevimiz haline geliyor” dedi.