'Bedeli halk ödeyecek... Siz değil!'

Dokunulmazlıklarla ilgili yasa teklifinin, hem anayasaya aykırı olduğunu iddia edeceksiniz! Hem evet oyu vereceksiniz. Bir de “Bir bedel ödenecekse! Biz bu bedeli ödemeye hazırız!” diyeceksiniz.

Pes vallahi! Siz bu siyaset anlayışınızla ancak CHP’nin çöküşünün ve yok oluşunun destanını yazarsınız!

Kimse kendini kandırmasın! Sizin bedel ödemeniz! Halkın umurunda bile değil. Siz olsa olsa ödeyeceğiniz bedelle sadece koltuğunuzu kaybedersiniz.

Her seçimde vaat ettiğiniz sosyal demokrat iktidar’ın umuduyla size destek veren halkın uğradığı hüsranın! Bedelini kim ödeyecek' 

Atatürk ilke ve devrimlerinin bekçisi, laik Türkiye Cumhuriyeti kuran CHP’yi böyle bir ikilemin içine düşürmeye kimsenin hakkı yok!

Bu çelişkili politikalarla CHP’yi geleceğe taşıyamazsınız. Bir adım bile ileriye götüremezsiniz. %25’lerde çakılıp kalmanız! Bunun kanıtı değil mi'

Ne yazık ki, milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılmasıyla ilgili bu yasa teklifi, CHP yönetimini, kedi ürkekliği ile köşeye sıkıştırmıştır.

Bu yasaya, neden evet oyu vereceğiniz? Ya da neden hayır oyu vermeyeceğiniz? Sakal bıyık hikâyesine dönüştürdünüz! “Aşağı tükürseniz sakal, yukarı tükürseniz bıyık.”

Uyguladığınız bu politika siyaseten bir “Hiçliktir!” Koskoca dünyamızın, 300 milyar güneş sisteminden oluşan Samanyolu galaksisi’nde küçücük bir noktadan ibaret olan hiçliği! Gibi.

Gerçek demokrasiyi özümseyen gelişmiş ülkeler, bilişim çağının başlattığı yeni sanayi devrimiyle mucizeler yaratarak uzayın derinliklerine doğru ışık hızıyla yol alırken, biz, hala bukalemun gibi renkten renge giren, sıvı gibi her kaba sığan, inandırıcılığını yitirmiş demokrasi nutuklarıyla toplumu oyalayan fenomen politikacıların peşinden koşturmaya devam ediyoruz. Yazık!