Genç Piriştina,biraz yavaş ol bakalım
Politikadaki hedefine bir an önce ulaşmak için beklemeye teamülü olmayanların, ”Hemen şimdi” tutkusu, gerçekleri görmelerini engeller.
Oysa gerçekler, kendi ahengiyle bildiğini okur.
Ritmine ayak uyduramayanları hiç acımadan yolun kıyısına bir safra gibi atıverir.
Acelecilik, kolayları zor hale getirir. Merdivenin basamaklarını, acele etmeden tek tek emin adımlarla çıkan politikacılar hedeflediği zirveye kolayca ulaşır. Aceleyle balon gibi şişirilen hayaller, umutlar, bir gün gerçeğin iğnesiyle patlar.
Önceki gün, katıldığı bir televizyon programında, damdan düşer gibi “Levent Başkanı, önümüzdeki yerel seçimlerde Büyükşehire çıkaracağız.” Diyen, Bucaspor basın sözcüsü Ercan Geçgel’in, tilki kurnazlığı ile hazırlanmış böyle bir senaryoyu gündeme getirmesi hiç hoş olmamıştır. Henüz daha ortada fol yok yumurta yok. Yangından mal kaçırır gibi bu acele neden'
Birkaç ay önce, yine bir medya kuruluşunda, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı için kendisine yöneltilen bir soruyu, “Sayın Aziz Kocaoğlu olduğu sürece benim İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olmam söz konusu olamaz” diye cevap veren Buca Belediye Başkanı sayın Priştina’nın, bu cevabının Türkçe anlamı, yeniden aday olmayı düşünmeyen sayın Kocaoğlu’dan sonra, Büyükşehir Belediye Başkanlığını yan cebime koyun demektir.
Böyle bir olasılığın, gerçek olduğunu varsayalım. Ulusal ve yerel medyada sayın Kocaoğlu’nun, rahmetli Priştina’dan devraldığı Büyükşehir Belediye Başkanlığını, oğlu Levent Priştina’ya devredişinin duygusal haberleri.
Ne müthiş ve olağanüstü bir mizansen değil m? Hayatın akıp gidişinde sonu gelmeyen bir bekleyiştir umut.
Ve onun için yaşamak.
Sözün özü, sevgili genç Priştina, biraz yavaş ol bakalım! Politikada, zirveye ulaşmak için merdivenleri üçer beşer basamak atlayarak çıkmak ve cin olmadan siyaseti çarpmaya kalkışmak, yorar bitirir insanı.
Oysa gerçekler, kendi ahengiyle bildiğini okur.
Ritmine ayak uyduramayanları hiç acımadan yolun kıyısına bir safra gibi atıverir.
Acelecilik, kolayları zor hale getirir. Merdivenin basamaklarını, acele etmeden tek tek emin adımlarla çıkan politikacılar hedeflediği zirveye kolayca ulaşır. Aceleyle balon gibi şişirilen hayaller, umutlar, bir gün gerçeğin iğnesiyle patlar.
Önceki gün, katıldığı bir televizyon programında, damdan düşer gibi “Levent Başkanı, önümüzdeki yerel seçimlerde Büyükşehire çıkaracağız.” Diyen, Bucaspor basın sözcüsü Ercan Geçgel’in, tilki kurnazlığı ile hazırlanmış böyle bir senaryoyu gündeme getirmesi hiç hoş olmamıştır. Henüz daha ortada fol yok yumurta yok. Yangından mal kaçırır gibi bu acele neden'
Birkaç ay önce, yine bir medya kuruluşunda, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı için kendisine yöneltilen bir soruyu, “Sayın Aziz Kocaoğlu olduğu sürece benim İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olmam söz konusu olamaz” diye cevap veren Buca Belediye Başkanı sayın Priştina’nın, bu cevabının Türkçe anlamı, yeniden aday olmayı düşünmeyen sayın Kocaoğlu’dan sonra, Büyükşehir Belediye Başkanlığını yan cebime koyun demektir.
Böyle bir olasılığın, gerçek olduğunu varsayalım. Ulusal ve yerel medyada sayın Kocaoğlu’nun, rahmetli Priştina’dan devraldığı Büyükşehir Belediye Başkanlığını, oğlu Levent Priştina’ya devredişinin duygusal haberleri.
Ne müthiş ve olağanüstü bir mizansen değil m? Hayatın akıp gidişinde sonu gelmeyen bir bekleyiştir umut.
Ve onun için yaşamak.
Sözün özü, sevgili genç Priştina, biraz yavaş ol bakalım! Politikada, zirveye ulaşmak için merdivenleri üçer beşer basamak atlayarak çıkmak ve cin olmadan siyaseti çarpmaya kalkışmak, yorar bitirir insanı.