Dolar 34,0097
%-0.15
Euro 38,0381
%0.35
Altın 2.830,730
%0.99
Bist-100 9.976,00
%2.06

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°

Maaşını bekleyenler ve zam peşinde koşanlar: İzmir’de ironik bir eylem

Ekonomik kriz ülkenin dört bir yanını kasıp kavururken, en büyük sıkıntıyı çekenler belediyeler oldu. İşçi maaşlarını ödemek için varını yoğunu ortaya koyan belediyeler, bazen bu yükün altında ezilip işçi çıkarmak zorunda kaldılar.

Ancak işçilerin sendikaları, özellikle de CHP’li belediyelerde örgütlü olan DİSK’e bağlı sendikalar, eylem kararları alarak meydanlarda boy göstermeyi ihmal etmiyor. Elbette işçi haklarını savunmak bir gereklilik ama bazı eylemler var ki insan "Acaba bu arkadaşlar başka bir ülkede mi yaşıyor?" diye düşünmeden edemiyor.

Son örneğimiz Büyükşehir’den.

 İZENERJİ’ye bağlı Kent Temizliği Şube Müdürlüğü’nde çalışan temizlik işçileri, uzun süredir taleplerinin dikkate alınmadığını öne sürerek iş bıraktı. Buraya kadar her şey normal, ama insanın aklına bir soru takılıyor: Tunç Soyer döneminde gıkları çıkmayan bu işçi arkadaşlar, Cemil Tugay’ın başkanlığı döneminde neden birdenbire aslan kesildiler?

Yoksa bu işçilerin cesareti mi arttı, yoksa taleplerinin karşılanmaması mı?

 Ya da belki de birileri onlara "Haydi, şimdi tam zamanı!" dedi. Bilemiyorum, ama bildiğim bir şey var: Bu eylem, Cemil Tugay’a yönelik bir gözdağı mı, bunu sorgulamakta fayda var.

İzmir’in temizliğini sağlayan bu arkadaşlar, vasıf yükselme taleplerini dile getirmek için sokağa dökülüyorlar. Tam da ekonomik krizin ortasında, belediyelerin cebinde akrep beslediği bir dönemde! Hadi ama, biraz sabır.

Bugünlerde işçi çıkarmanın bile çok görüldüğü bir ortamda, böyle bir tepki ne kadar yerinde?

Belki de mesele Cemil Tugay’ın "farklı" bir başkan olmasıdır.

Kim bilir?

Bir yanda maaşlarını alamayan, ay sonunu nasıl getireceğini düşünen işçiler var.

Diğer yanda ise maaşlarını artırmak için eylem yapan, hatta vasıf yükseltme talebiyle sokağa dökülen işçiler.

İronik değil mi?

 Birileri, maaşlarının ödenmesini beklerken, birileri de bu maaşları artırmanın derdinde! İşte tam burada, insanın ağzından bir "Ne diyelim?" çıkıyor.

Ama şu kesin ki, İzmir’de işler eskisi gibi sessiz sedasız yürümüyor.

Tunç Soyer döneminde ses çıkarmayanlar, şimdi meydanlarda aslan kesiliyor. Yine de bu cesur yürekler, umarım ki adalet ve hakkaniyet uğruna aynı kararlılığı gösterirler.

Çünkü asıl mesele, sesin yüksekliği değil, haklılığın gücüdür.