Tugay’ın kararlılığı Bakan’ı neden rahatsız ediyor?
31 Mart yerel seçimlerinde CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak seçilen Cemil Tugay, başkanlık koltuğuna oturduğu andan itibaren “emanetçi başkan” olmadığını, İzmir’i kendi bildiği yoldan yönetmeye kararlı olduğunu herkese kanıtladı.
Daha ilk günlerden itibaren net mesajlar vermeye başladı: "Ben buradayım, işleri de ben yürüteceğim. Eski alışkanlıkları kapının önünde bırakın." Özellikle CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in eski milletvekili Aykut Erdoğdu’yu genel sekreter yapma isteğine karşı “İzmirlilerin menfaati için” verdiği ret kararı,
Tugay’ın “Belediyeyi ben yönetirim, kimseye emanet etmem” mesajını çok net bir şekilde duyurmuş oldu.
Tabii, Cemil Tugay’ın bu kararlı duruşu CHP’nin tepe kadrosunda pek de alkışlanmadı, hatta bazı yüzlerde düşen ifadeler bile görüldü. Parti içinde alışılmış düzenin dışında hareket eden bu başkan, parti içi dengeleri de biraz sarstı. Özellikle eski başkan Tunç Soyer döneminde belediyede adeta “yetkili amir” konumuna gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan, bu yeni düzenden pek memnun görünmüyor. Kulislerde konuşulanlara göre Bakan ve Tugay arasındaki gerilim artık sadece kapalı kapılar ardında değil, kamuoyunun önünde de su yüzüne çıkmış durumda.
Murat Bakan, geçtiğimiz günlerde Manisa’da yaptığı bir konuşmada, “Bizim İzmir'de Büyükşehir Belediyemiz yok gibi. Ne yaptığını bilmiyoruz. Biz ciddiye alınmıyoruz,” dediği iddia edildi. bu iddia doğru ise, CHP'li Bakan adeta içini döktü.
Ama burada asıl dikkat çeken şey, bu sözlerin arkasındaki gerçek sebepler: Bu “ne yaptığını bilmiyoruz” cümlesi, acaba Cemil Tugay’ın Soyer döneminin kalıntılarını temizleyip kendi ekibini kurmasından mı kaynaklanıyor?
Yoksa, eskiden olduğu gibi tek telefonla her işin çözülemeyişi mi bu serzenişin asıl nedeni?
Bir düşünün, Tunç Soyer döneminde işler ne güzeldi değil mi?
Bir telefon, iki rica, hop iş tamam!
Ama işte, Cemil Tugay bu “kolay yönetim” düzenini kabul etmedi, “Benim kurallarım var, ona göre oynayacaksınız” dedi.
Peki, burada asıl ironik olan ne biliyor musunuz?
Murat Bakan’ın genel başkan yardımcısı olmanın verdiği güçle belediye başkanlarının kendisinin önünde düğme iliklemesini beklemesi!
Evet, belki Bakan, eski günlerin hatırına belediyede eski düzenin devamını arzuluyor olabilir, ama Cemil Tugay’ın cevabı her seferinde net: “Patron benim, düğme falan iliklemezsiniz, işinize bakarsınız.” İşte bu yeni düzen, bazıları için pek de hazmedilebilecek türden değil.
Cemil Tugay, başkanlık koltuğuna oturduğundan bu yana yaptığı atamalar, aldığı kararlardaki netliği ve İzmir’i yönetme konusundaki iddialı duruşuyla “Ben buradayım ve işime karışılmasına izin vermem” diyor. Bu, CHP içindeki bazı güçlü isimlerin pek hoşuna gitmese de, İzmirliler için durum oldukça net: Şehirlerinin yönetiminde güçlü, kararlı ve kimseye boyun eğmeyen bir başkanları var.
Murat Bakan ise hala eski alışkanlıklarını sürdürüyor gibi. Belki “Belediyede işler eskisi gibi yürüyecek” hayalini kuruyor, eski günlerin özlemini çekiyor. Ama bu yeni başkanlıkta işler eskisi gibi değil ve görünen o ki Tugay, belediyeyi kendi kurallarıyla yönetmeye devam edecek. Murat Bakan’a belki de en iyi tavsiye, hayallerini güncelleyip, Cemil Tugay’ın kurduğu yeni düzene uyum sağlamak olur.
Cemil Tugay’ın bu kararlılığı, İzmirlilerin gözünde onu daha da güçlü kılıyor. “Belediyede patron benim” duruşu, her ne kadar parti içindeki bazı dengeleri bozsa da, Tugay’ın şehrin menfaatini her şeyin önünde tutan tutumuyla birleşince, İzmirliler için anlamlı ve değerli oluyor. Çünkü artık İzmir’de işler telefon emirleriyle değil, sahada mücadele ederek yürüyor.
Ve bu başkanlık, kimsenin gölgesinde değil; Cemil Tugay’ın vizyonunda, kendi bildiği yoldan ilerliyor.