Bu Kurultay, koltuk yarışı değil, demokrasi mücadelesi!
Türkiye nefesini tutmuş durumda.
Ekrem İmamoğlu gözaltında.
CHP’ye açık bir operasyon yürütülüyor.
İktidar “Atatürk’ün partisini” susturmak, sindirmek, bölmek ve dağıtmak için düğmeye basmış.
Ve şimdi sıra gelmiş CHP’ye kayyum atamaya!
Ama…
Birileri o kapıyı çoktan kapattı.
Birileri o senaryoyu yırttı, çöpe attı.
Birileri, parti içindeki en sağlam direnci gösterdi.
Kim mi o?
Elbette CHP Genel Başkanı Özgür Özel!
“Truva atlarına” karşı bir hamle…
Özgür Özel, 6 Nisan’da Olağanüstü Kurultay kararı aldı.
Sebebi çok açık:
Partiye kayyum atama girişimlerini boşa çıkarmak.
Yani bu karar, bir koltuk savaşı değil,doğrudan CHP’yi koruma refleksi!
Ama şimdi gözler başka bir soruya çevrilmiş durumda:
CHP içinde bir rakip çıkacak mı?
Daha da net soralım…
Kemal Kılıçdaroğlu veya ona yakın bir isim yeniden sahneye çıkacak mı?
Çünkü bu sorunun cevabı, sadece bir “adaylık” meselesi değil.
Bu, iktidarın oyununa gelip gelmeme meselesidir.
Bu, CHP içinde yaratılmak istenen “bölünmeyi” besleyip beslememe meselesidir.
Ve çok açık söylüyorum:
Bu süreçte Özgür Özel’in karşısına aday olmak, “Truva atı” olmaktır!
CHP’yi 1. Parti yapan lidere karşı çıkmak, akıl kârı mı?
Bir düşünün:
CHP, tarihinde ilk kez Türkiye’nin 1. partisi olmuş…
Yerel seçimlerde büyük bir başarı elde etmiş…
İstanbul ve Ankara’da fark atılmış…
CHP, halkın yeniden umudu olmuş…
Ve tüm bunlar, Özgür Özel’in genel başkanlığı döneminde yaşanmış!
18 yıl genel başkanlık yapan Deniz Baykal…
13 yıl genel başkanlık yapan Kemal Kılıçdaroğlu…
Hangisi CHP’yi birinci parti yapabildi?
Hiçbiri!
O zaman bu kadar net bir başarı ortadayken…
Daha yeni güven tazelemiş bir liderin karşısına aday çıkarmak ne demektir?
Cevabı basit:
Ya büyük bir aymazlık, ya da iktidarın ekmeğine yağ sürmek!
Dayanışma mı, yıkım mı?
CHP bu günlerde ağır bir kuşatma altında.
Belediyelerine baskı yapılıyor.
Partili başkanlar gözaltına alınıyor.
İmamoğlu gibi simge isimler hedef alınıyor.
Ve partiye kayyum atama tartışmaları dolaşıma sokulmuş…
Şimdi dayanışma zamanı!
Şimdi sırt sırta verme zamanı!
Şimdi birbirinin arkasını kollama zamanı!
Ama bazıları, ne yazık ki bu tabloda hâlâ hesap peşinde…
Hâlâ koltuk peşinde…
Hâlâ geçmişte kaybettiklerini bugün telafi etme hevesinde…
Unutmasınlar!
Bu kurultay, yalnızca bir seçim değil.
Bu kurultay, CHP’de dayanışmanın testidir!
Kim bu süreçte Özgür Özel’in yanında duruyorsa,
o kişi bu partinin geleceğinde söz sahibidir.
Kim bu süreçte karşısına geçiyorsa…
Tarihe not düşülür:
Parti saldırı altındayken aday olan, ya ihanetin ya gafletin parçasıdır!
Son söz: Ya omuz omuza ya oyun dışı!
Özgür Özel, bu ülkenin en büyük demokrasi mücadelesini veriyor.
Partisini iktidarın operasyonlarından koruyor.
Belediyeleri sahipleniyor.
İmamoğlu’nun arkasında duruyor.
Ve tüm Türkiye’ye “CHP teslim olmaz!” mesajı veriyor.
Şimdi soru şudur: Bu mücadelede yanında mısınız, karşısında mı?
Çünkü artık gri alan yok!
Ya bu saldırılara karşı omuz omuza verilir…
Ya da bu partinin geleceğinde adı anılmaz hale gelinir!