Foça’da skandal hamle: Saniye Fıçı’dan 'CHP'ye güvensizlik' mesajı
CHP Türkiye’nin dört bir yanında “halk iradesine darbe” diye bağırırken, Foça Belediye Başkanı Saniye Bora Fıçı ne yapıyor dersiniz?
Kendine ait belediyede “teftiş aşkıyla” yanıp tutuşuyor!
Düşünün,EsenYurt, Mardin, Batman, Halfeti…
Bir karar geliyor ve halkın seçtiği belediye yönetimleri İçişleri Bakanlığı tarafından el çektiriliyor. CHP’nin tüm sesini yükselttiği, “Bu demokrasiye aykırı!” diye haykırdığı günlerde, İzmir’den Foça’dan bir ses: “Ben de İçişleri Bakanlığı’ndan müfettiş istiyorum!”
İlginç bir bakış açısı değil mi?
Burası CHP’nin kalesi dediğimiz İzmir, burası halkın iradesine sahip çıkanların şehri dediğimiz yer. Ve bu şehirde, belediye başkanımız önceki dönemin, kendi partisinden bir başkanın, neyi var neyi yok diye inceletmek için müfettiş talep ediyor.
Neymiş? “Mali ve idari denetim” gerekiyormuş.
Sahi, neden şimdi?
Kime güven veriyor bu hareketler?
Vatandaşa mı, iktidara mı?
Dışardan bakıldığında resim şöyle: Bir belediye başkanı, kendi koltuğuna oturduktan sonra, eski dönemi didik didik ettiriyor. Bu kadar mı güven kaygısı yaşanıyor?
Yoksa kendi dönemine dair bir “mukayese” mi yaratılmak isteniyor?
Sorular bitmiyor.
Belediye başkanlığı mı yapıyorsunuz, müfettişlik mi?
CHP, demokratik değerlere vurgu yaparken, kendi belediye başkanlarının bu kadar “kayyum sevdalısı” bir tutum sergilemesi sizce de tuhaf değil mi?
Başkan Saniye Bora Fıçı, görevdeki ilk işlerinden birini, geçmişi sorgulatmak olarak mı belirledi?
Vatandaş bunu unutmaz.
Kendi belediyesinin başına “mini kayyum” zihniyeti getiren bir yönetici olarak mı anılmak istiyor yoksa “Foça’nın belediyecilik anlayışını değiştiren başkan” mı?
Fıçı’nın böylesine bir adım atması, muhalefetin ekmeğine yağ sürmek değil de nedir? İçişleri Bakanlığı’ndan müfettiş talep edip, bir önceki başkan Fatih Gürbüz’ün beş yılını didik didik ettiren Fıçı, “Benim dışımdaki dönemden sorumlu olmamak için böyle bir talepte bulunduk” diyerek kendince bir gerekçe sunuyor.
Peki, bu gerekçe CHP’ye ve İzmir'e nasıl bir zarar veriyor, farkında mı?
Bir düşünelim.
Siyasetin içinde yıllardır var olan biri olarak CHP’nin en hassas dönemlerinden birinde, Saniye Bora Fıçı’nın bu hamlesi, iktidara adeta bir bayram havası yaşatıyor. Müfettişlerin belediyeyi mercek altına aldığı bir dönemde, CHP’nin kendi başkanı, başka bir CHP’li başkanı "kontrole davet ediyor." Kendi parti arkadaşını İçişleri’ne şikayet etmenin daha açık bir anlamı var mı?
Fıçı, “Tertemiz bir sayfa açmak istiyoruz” diyor.
Pekâlâ, tertemiz sayfa açma telaşı içerisindesiniz ama neden bu temiz sayfanın yükünü kendi partinizin sırtına yüklüyorsunuz? İçişleri Bakanlığı’nın müfettiş göndermesini sağlamak, muhalefetin diline pelesenk olacak malzemeyi bizzat kendi ellerinizle vermek, partiye zarar vermek değil de nedir?
Şimdi sormak lazım, CHP'nin iki genel Başkan Yarımdıcı Murat Bakan, Deniz Yücel,İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ve il Yönetimi, Saniye Bora Fıçı’nın bu hareketine ne diyecek?
Partinin öz savunmasında yara açan bir başkan olarak Fıçı’nın disipline sevk edilmesi gerekmez mi?
Kendi partisinin başkanını siyasi bir oyun malzemesi haline getiren bu hamle, CHP'ye zarar vermekle kalmaz, partinin iç dinamiklerini de kökünden sarsar. “Kendi adımıza tertemiz bir sayfa açmak istiyoruz” diyen Fıçı’ya, önce partinin temiz sayfasına saygı duymayı hatırlatmak gerekmez mi?
Öyle görünüyor ki, CHP’nin en acil ihtiyacı, "temiz sayfa" açma bahanesiyle kendini ön plana atan başkanların biraz daha sorumluluk bilinciyle hareket etmesi. Çünkü aksi halde bu 'temizlik operasyonları' CHP’nin kendi içinde çıkardığı fırtınaya dönebilir.
Şimdi; CHP’nin sırtında taşıdığı yük yetmezmiş gibi bir de Foça’dan gelen skandallarla uğraşmak zorunda kaldı!
İzmir’de AK Partili belediye başkanları koltuklarını CHP’ye devrettiklerinde, yeni başkanlar eski dönemleri mercek altına almak için müfettiş çağırmayı düşünmedi bile.
Peki, CHP’li Foça Belediye Başkanı Saniye Bora Fıçı ne yapıyor?
Bir önceki CHP’li başkan Fatih Gürbüz’ün 5 yılını didik didik inceletecek raporlar hazırlatıyor, parti içinde "hesaplaşma" rüzgarları estiriyor.
Fıçı’nın bu hamlesi ne anlama geliyor, bir düşünelim.
Dışarıdan bakanlar için, CHP’nin kendi belediye başkanının arkasında durmadığı, hatta onun açığını bulmak için müfettişlere yol verdiği izlenimini uyandırıyor.
Şimdi soralım: Saniye Bora Fıçı, kendi partisinin başkanını böylesine açık bir şekilde hedef tahtasına oturtarak hangi “temiz sayfayı” açmak istiyor?
Yoksa bu temiz sayfa, sadece eski başkan Gürbüz’den ‘intikam’ almak için mi açılıyor?
Foça’nın yeni başkanı, belediyede kendi partisinden bir önceki dönemi “temizlemek” için kolları sıvarken, acaba CHP yönetimi bu durumu nasıl omuzlayacak?
Partiye kazandırdığı bu yükü sırtlanmak zorunda kalan CHP, Fıçı’nın kendi ajandasının kurbanı mı oluyor?
Ya da CHP kendi içinde hesaplaşan başkanlarıyla mı uğraşmalı artık?
AK Parti’den devralınan belediyelerde bile incelemeye gidilmeyen dönemleri, CHP’li başkanın müfettiş talebiyle gündeme getirmek, partiyi yaralamaktan başka bir şey değil.
İzmir’in demokratik ve partisine bağlı bir belediye başkanı olarak hareket etmesi beklenen Fıçı, CHP’nin genel duruşuna zarar verirken bir de kendi koltuğunda ne kadar uzun süre kalabileceğini sorgulamalı. İçişleri Bakanlığı’nın "kontrolü"ne davetiye çıkarmak, iktidarın eline bir koz vermek, parti içinde hesaplaşmayı kamuoyuna taşımak…
Bunlar, CHP’nin partililerinden beklediği dayanışma ruhuna ne kadar uygun? Saniye Bora Fıçı, CHP’nin yükünü artıran bu sorumluluğunu düşünmeli ve bir an önce partinin değerlerine uygun adımlar atmalı.