Dolar 34,2398
%0.28
Euro 37,6309
%-0.37
Altın 2.922,340
%0.22
Bist-100 9.109,00
%2.37

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°

TMSF'den çıkan sırlar

Bir belediye başkanının yanında yer almak bir beceri işi. Hele ki İzmir gibi büyük bir şehirde, Büyükşehir Belediye Başkanı'nın en yakını olabilmek…

Bu her babayiğidin harcı değil.

Ama bir isim var ki, kim başkan olursa olsun yanında yer almayı başarabiliyor: Mustafa Özuslu.

Düşünsenize, Tunç Soyer döneminde Soyer’in en yakınındaki isim. Öyle ki bir gün çıkıp, "Tunç Soyer ile ölüme bile giderim" diyerek bağlılığını ortaya koydu. Ancak burada ince bir nokta var: Bu bağlılık sadece Soyer'e mi, yoksa başkanlık makamına mı?

Soyer dönemindeki malum kongre sürecini hatırlayalım. Devrim Barış Çelik’i il başkanlığına taşımak için planlar yapılırken, birden Kılıçdaroğlu’nun Deniz Yücel’le devam etmek istediği haberi çıktı ortaya. Peki, bu haberi kim sızdırdı? Tahmin etmek zor değil: Mustafa Özuslu.

O malum dar toplantıda konuşulanlar, gazetelere şak diye düştü. Çelik’in siyasi kariyeri bir anda tepetaklak oldu. İşte, “ölüme giderim” derken, siyaseti ve stratejiyi başka bir boyuta taşımak böyle bir şey.

Düşünsenize, Tunç Soyer döneminde Soyer’in en yakınındaki isim. Şehrin kalbi kongreler, il başkanlığı kavgaları… Ekip, Devrim Barış Çelik'i il başkanlığına hazırlıyor, siyasetin satranç tahtasında hamleler yapılıyor.

Herkes kendi stratejisini kurarken, ne oluyor dersiniz?

Kılıçdaroğlu’nun Deniz Yücel’le devam etmek istediği dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer dar bir toplantıda bu ekiple konuşuluyor.

Ama işte orada biri var ki, “Ben susarsam, İzmir’de kimse konuşamaz” diyor adeta. Mustafa Özuslu. Şak, hemen gazetecilere bu bilgiyi sızdırıyor. Ne kongre kaldı ne strateji. Çelik’in siyasi kariyeri adeta düğümlenip bitti.

Hatta Soyer’le yolları bile ayrıldı.

Bravo Mustafa Bey, hamleleriniz keskin, çok keskin.

Şimdi dönelim bugüne.

İzmir'in meşhur çukuru yine gündemde.

Ama bu sefer mesele çukurun kendisi değil, etrafında dönen gizemli toplantılar ve sızan bilgiler. Gazeteci Fatih Yapar, Cavit Çağlar'ın ofisinde yapılan ve oldukça gizli tutulması gereken bir toplantının detaylarını paylaştı. Toplantıya Cemil Tugay'ın yanı sıra Mustafa Özuslu'nun da katıldığı belirtiliyor. E peki, bu kadar gizli bir görüşmenin detayları nasıl basına yansıdı?

Şimdi, düşünelim. Bir toplantı yapılıyor, kapılar ardında, kulaklara fısıldanan planlar, stratejiler... Ama ertesi gün gazetelerde manşet!

Demek ki bir yerlerde bir sızıntı var.

İddialara göre bu sızıntının kaynağı da Mustafa Özuslu. Ne kadar enteresan değil mi?

Dedikodulara göre: Yine Mustafa Özuslu.

Her büyük olayın içindeki o “gizli” ses.

Bu bilgi bomba gibi düşüyor gündeme. Tugay’ın, Cavit Çağlar’ın ofisinde buluşup TMSF ile çukurun geleceğini tartıştığı, hatta Cumhurbaşkanı ile görüşmek için talepte bulunduğu bile yazılıyor.

İzmir’in siyasi atmosferi yine ısınıyor.

Peki bu bilgilerin kaynağı kim?

O görüşmede olduğu söylenen Mustafa Özuslu mu?

İzmir’de bunu konuşan çok…

Ama hakkını da yememek lazım…

Mustafa Özuslu’nun bir yeteneği var: Kim başkan olursa olsun, yanında. Tunç Soyer mi geldi?

Tamam, onunla. Cemil Tugay mı?

O da olur.

Evet, başkanların en sağlam yol arkadaşı hep o. Bir gün bile uzak kalmamış, maşallah. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’nın yanında olmak, onun en güvenilir ismi olmak öyle kolay değil. Hele ki her başkanın yanında bir sırrın taşıyıcısı olarak durmak…

İşte bu büyük yetenek...

Ancak bir sorum olacak: İzmir’in en büyük makamının yanında olan kişi, neden bu kadar “konuşkan”?

Ağzı sıkı olmalı değil mi?

Ama belki de Özuslu’nun asıl gücü bu.

Bilen, duyan, ama konuşmayan.

Ah pardon, o konuşuyor tabii, ama sadece doğru kişilere. Yani gazetecilere.

İzmir büyükşehir başkanları arasında Mustafa Özuslu aşkı hiç bitmez. Çünkü her dönemin değişmeyen yüzü o. Ama bir gerçek var ki, bazen fazla “aşka” da dikkat etmek lazım…

Yoksa her şeyin sızdığı bir şehirde, gerçekleri tutabilmek zor olur.