Karabağlar’da kimin sözü geçiyor: Kınay mı, Ugantaş ailesi mi?

Karabağlar Belediye Başkanı Helil Kınay, 2025 yılı bütçesini oy çokluğuyla meclisten geçirdi. Gelir ve gider bütçesi olarak belirlenen 4,2 milyar TL’lik rakamlar arasında bir denge sağlansa da, 300 milyon TL’lik borçlanma öngörüsü kafalarda ciddi soru işaretleri yaratıyor.

Yani anlayacağınız, borçla bezeli bir belediye daha bizlerle!

 Peki, bu rakamlar neyi işaret ediyor?

Tabii ki de Helil Kınay’ın bildiğini okuma ısrarını…

Başkan Kınay’ın en büyük başarısı ne mi?

Ne muhalefetin ne de basının dile getirdiği eleştiriler umurunda!

Ne yazsak ne söylesek fayda etmiyor, çünkü o her zaman aynı yolu izliyor:

Mahkemeler!

İddialarla karşılaşınca açıklama yapmak yerine soluğu adliyede alan Kınay, belediye içerisindeki “aile saadeti zincirini” her türlü eleştiriye rağmen güçlendirerek sürdürüyor.

Hani şu CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in tüm belediye başkanlarına açık ve net şekilde “akraba, eş, dost atamalarına taviz yok” dediği açıklamayı hatırlarsınız. Peki, Özel’in bu sözleri Karabağlar Belediye Başkanı Helil Kınay için bir anlam ifade ediyor mu?

Görünüşe göre hayır!

Çünkü Kınay’ın “prensleri” olarak nitelendirilen Tuncay Baki Ugantaş, Burcu Ugantaş ve Koray Ugantaş’ın gücüne güç katmaya devam etmesine hiç ses çıkarmadığı ortada.

Kınay’ın “Aile Saadeti Zinciri” yalnızca bir dedikodu değil. Bu üç isim hakkında ortaya atılan iddialar – piyasadan milyonlarca lira toplandığı ve belediyede kritik pozisyonları ele geçirdikleri yönündeki suçlamalar – ortadayken, başkanın sessizliği ve bu kişilerin halen görevde olması düşündürücü. Üstelik, hakkımızda davalar açıldı diye bu iddiaların bir köşeye itilmesini bekleyen bir başkan var karşımızda.

Kendi siyasi kariyerini böylesine tartışmalı bir duruma sokacak kadar ne olabilir ki?

İşin daha ironik yanı ise, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in sert çıkışlarına rağmen, Başkan Kınay’ın bu akraba-atama skandalına göz yummaya devam etmesi. Özel, “Gözyaşına bakmam, belediyede eş-dost ilişkilerine bulaşanları affetmem” demişti ama belli ki Kınay için bu uyarılar sadece birer süs niteliğinde!

Sonuç mu?

Başkan Helil Kınay, ne yazık ki eleştirileri ciddiye almak yerine kendi bildiğini okumaya devam ediyor. CHP’nin genel politikaları ve etik duruşu karşısında duruş sergilemek yerine, Ugantaş ailesi ile kurduğu bu “saadet zinciri”ni korumak için mücadele ediyor. Özgür Özel’in açıklamalarını kulak ardı eden bu tavır, Kınay’ın siyasi kariyerine nasıl etki edecek, bekleyip göreceğiz.

Diğer yandan ise, Başkan Helil Kınay’ın belediyeyi yönetip yönetmediği bir yana, artık kimin kimi yönettiği konusu daha da karmaşık hale geldi. Özellikle geçtiğimiz hafta sonunda yapılan Gençlik Kolları Başkanlığı seçimiyle birlikte işler iyice karıştı.

Ne mi oldu?

İddialara göre Başkan Kınay, son dakika Cemil Tugay’ın desteklediği adaya yöneldi, ancak işin ilginç tarafı Koray Ugantaş bu duruma karşı çıkarak, tam ters yönde bir adayın yanında saf tuttu!

Evet, yanlış duymadınız!

Başkanın danışmanı, aynı zamanda belediye şirketlerinin yönetiminde olan Koray Ugantaş, kendi başkanına ters düşüp, Tugay’ın desteklediği adayın karşısında yer aldı. Şimdi şöyle bir durup düşünelim: Belediye başkanının danışmanı, yani güvendiği isimlerden biri, Kınay’a rağmen başka bir yöne mi gidiyor? Eğer bu iddialar doğruysa, Başkan Kınay yalnızca Ugantaş ailesine “elini değil, kolunu kaptırmış” demektir. Artık soru şu: Kınay, belediyeyi mi yönetiyor yoksa Ugantaş ailesi mi hem belediyeyi hem siyaseti dizayn ediyor?

Durum böyleyken, Başkan Kınay’ın o koltukta neden oturduğunu sorgulamak da kaçınılmaz hale geliyor. Belediye başkanı kendi danışmanı üzerinde bile söz sahibi olamıyorsa, o koltuğun anlamı nedir? Daha da vahimi, Ugantaş ailesi hem belediye hem de siyasette bu denli etkili hale gelmişse, bu aile ilişkilerinin belediye yönetiminde ne denli derin bir yara açtığını düşünmek gerekiyor.

Başkan Kınay'ın, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in "akraba atamalarına asla müsamaha göstermeyeceğiz" açıklamasını yok sayarak Ugantaş ailesine bu kadar geniş alan tanıması ise tam bir siyasi skandal. Burada büyük bir ironi var: CHP'nin “halk için, adalet için” dediği prensipler bir kenara bırakılmış, belediye aile saadetiyle yönetilir hale gelmiş. Başkan Kınay’ın bu denli büyük bir risk almasının arkasında ne yatıyor, bu “aile saadeti” nereye kadar sürecek?

Sorular çok, cevaplar ise belirsiz. Ama bir şey net: Karabağlar Belediyesi’nde, kimin gerçekten yönettiği, Başkan Kınay’ın bu tablo karşısında nasıl bir duruş sergileyeceği, önümüzdeki günlerin en büyük tartışma konusu olmaya devam edecek.