İddiaların ardındaki derin sessizlik… Kimin aklı kime çıkıyor?

Geçenlerde İzmir’de bir köşe yazısı patladı. “Gökyüzünde pilot, ihalelerde aktör: Murat Bakan hakkındaki çarpıcı iddialar” başlığıyla yayımlanan bu yazı, kulaktan kulağa yayıldı, dilden dile dolaştı. İddialar öyle güçlü, öyle keskin ki insanın başı döner!

 Bir yanda Rönesans’ın avukatı Murat Bakan, diğer yanda eski İZSU Genel Müdürü Ali Hıdır Köse ve elbette medya dünyasında gücünü koruyan bir gazeteci... Bu üçlü arasındaki ittifakın gücü öyle bir işliyor ki rivayetler bavullarla taşınan paralarla süsleniyor.

Şimdi burada bir duralım.

Sıradan vatandaş olarak soralım: Nerede bu isimler, nerede iddialara yanıt verecek açıklamalar?

Bir düşünelim…

Günlerdir İzmir’in her köşesinde bu konu konuşuluyor. Kahvehanelerde, meclis koridorlarında, belediyenin kuytu köşelerinde herkesin dilinde bu iddialar var. Ama işin muhatapları?

Sanki suskunluk yemini etmişler, çıt yok!

O zaman bir gazeteci olarak hakkımızı kullanıp soralım: Madem bu iddialar asılsız, neden üçlünün bu kadar derin bir sessizliğe gömüldüğünü kimse açıklamıyor?

Yok, eğer doğruysa, İzmir’in bilmesi gereken daha ne gibi sırlar var?

Gelin şimdi bir başka pencereden bakalım.

Bu iddialar öyle kolay hazmedilecek türden değil, o halde niye kimse bu konuda konuşmaya cesaret edemiyor?

Yoksa bu sessizlik bir strateji mi?

Belki de bu üçlü, sessizliğiyle gücünü ilan ediyor, gövde gösterisi yapıyor.

Ama burada halkın da sorması gereken bir şey var: Eğer ortada gerçekten tıkır tıkır işleyen bir “rant mekanizması” varsa, bunu kim denetleyecek?

 Hangi yargı merci bu konunun üzerine gidecek?

Ve en önemlisi, bu sistem böyle işliyorsa, neden kimse kalkıp “Arkadaş, bu doğru değil” demiyor?

Sonuç olarak, İzmir’de bir köşeyi sallayan bu üçlüye ve iddialara dair beklediğimiz tek şey açıklama değil. Gerçekten samimi bir cevap, halkın da kafasında oluşan bu soru işaretlerini ortadan kaldıracak bir netlik.

Ama ne dersiniz?

 Belki de biz sormaya devam ederken onlar susmaya devam edecek. Belki de bu sessizlik bir çare değil, kalkan… Ve kim bilir, bu sessizlik belki de çok daha fazlasını anlatıyor.

NOT: Bu tür iddiaların ucu bir belediye başkanına kadar uzanır mı sorusu oldukça kritik ve spekülasyonları tetikleyebilecek bir nitelikte. Eğer bu sistemin içinde bir belediye başkanı da yer alıyorsa, iddiaların yankıları çok daha büyük olabilir ve ilgili başkan için ciddi sonuçlar doğurabilir.

Sonuç olarak, bu iddiaların gerçekten belediye başkanına ulaşması durumunda İzmir’in siyasi arenasında ciddi bir dalgalanma yaratması kaçınılmaz olur.