Dolar 36,4935
%0.18
Euro 37,8900
%-0.3
Altın 3.350,270
%-0.47
Bist-100 9.659,00
%-0.85

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°

Don Kişot’un torunları ve ihracatçının çığlığı

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi ne diyor? “Üç dev ile savaşıyoruz: Adaletsizlik, korku ve cehalet!”

Şimdi bir duralım.

Derin bir nefes alalım.

Çünkü bu sözler öylesine söylenmiş laflar değil!

Koskoca ihracat sektörü, milyonlarca insanın emeği, sanayicinin alın teri şu üç canavarın pençesinde kıvranıyor.

Adaletsizlik!

Birilerine sınırsız destek, başkalarına bir kuruş teşvik yok.

 Vergi yükü eşit değil.

 Bazıları büyürken, sanayici her geçen gün küçülüyor.

Korku!

Yatırım yapmak isteyen, yarını göremiyor. İş dünyasında ‘ya tutmazsa’ korkusu, sermayenin erimesiyle birleşmiş durumda. Risk almayı bırakın, var olanı koruyamaz hale geldik!

Cehalet!

Günlük polemikler, bolca hamasi söylem...

Gerçek sorunları duyan, çözüm arayan var mı?

İhracatçının dertleriyle uğraşmak yerine ‘Her şey yolunda’ masalları anlatılıyor.

Ama Eskinazi’nin dediği gibi, bu sektörde kan kaybı devam ediyor!

Üretim maliyetleri patlamış, finans erişimi imkânsız hale gelmiş, döviz kuruysa yerinde sayıyor.

Sonuç?

Sermaye eriyor!

Şimdi soruyorum: Bunu duyan var mı?

Türkiye’nin ekonomisinin bel kemiği olan ihracatçılar neden bu kadar yalnız bırakılıyor?

Bunca insanın emeği neden görmezden geliniyor?

İhracat yapan, istihdam sağlayan, ülkeye döviz getiren sanayici neden kaderine terk ediliyor?

Adaletsizlik, korku, cehalet...

Üçü bir araya gelince iş dünyası nasıl ayakta kalabilir?

Ama unutmayalım!

 Don Kişot’un torunları kolay pes etmez.

Peki biz?

 Bu savaşta hangi taraftayız?

Peki, bu şartlar altında ekonominin geleceği nasıl şekillenecek?

İhracatın her geçen gün kan kaybettiği, sanayicinin maliyetler altında ezildiği bir tabloda, Türkiye'nin ekonomik büyüme potansiyeli ciddi şekilde tehdit altında. Finansmana erişim giderek zorlaşırken, yatırımcıların güveni sarsılıyor. Üretici, kazancının giderlerini bile karşılayamadığında, ekonominin çarkları nasıl dönecek?

Eğer bu yapısal sorunlara kalıcı çözümler getirilmezse, önümüzdeki yıllarda daha büyük ekonomik daralmalar, işsizlik oranlarında artış ve sanayinin küçülmesi kaçınılmaz olacaktır. Döviz kuru baskılanmaya devam ederse, ihracatın rekabet gücü daha da azalacak, dış ticaret açığı büyüyecek. Kısacası, bu şartlarda sürdürülebilir bir ekonomik model oluşturmak giderek daha zor hale geliyor.

Özetle, ihracatçının sesine kulak verilmezse, bugün yeldeğirmenleriyle savaşanlar, yarın ayakta duracak bir sektör bile bulamayabilir.